
- by Bay Tutumlu
2075 yılında bizi nasıl bir dünya ekonomisi bekliyor? Goldman Sachs 20 yıl önce benzeri bir çalışmayla ‘BRICS’ kısaltmasını literatüre kazandırmıştı. Geçen hafta yayınladıkları bir raporla 2075 yılının en büyük ekonomilerini tahmin etmeye çalışmışlar. Bir göz attım. Rapora göre 2075 yılında dünyanın en büyük ekonomileri sırasıyla Çin, Hindistan ve ABD oluyor. Bu üçlünün satın alma gücü paritesi bazında 2021 yılı ABD Doları fiyatlarıyla her birinin GSYİH’sı 50 trilyon doların üzerinde. Bu üçlüyü Avro bölgesi ekonomisi 30 trilyon dolarla izliyor. Ülke bazında ise bu üçlüyü Endonezya, Nijerya, Pakistan ve Mısır izliyor. Muhtemelen şimdi Türkiye’nin yerini merak ediyorsunuz. Hemen söyleyeyim: ilk 15’de yok…
Rapora göre hakim temalar
Goldman Sachs analistleri, 2075 yılına kadar olan dönemde küresel ekonomiyi belirleyen dört tema olduğunu ileri sürüyorlar:

Birincisi, dünya nüfus artışı 2075 yılına kadar önceki tahminlerden daha fazla yavaşlayıp duracak. Böylece, dünya nüfusunun on milyar civarında tepe yapacağı tahmin ediliyor. Ekosistem açısından güzel bir haber. Ancak, iş gücü artışındaki büyüme göreli olarak azalacağı için dünya ekonomisinin büyüme potansiyeli azalacak.

İkincisi, Çin ve Hindistan gibi Asya ülkeleri başı çekecek şekilde gelişmekte olan ülke ekonomileri gelişmiş ülke ekonomilerine yakınsayacak. Bu oldukça iyimser bir görüş bana göre. Çünkü geçtiğimiz 30-40 yılda sayılı ülke hariç kişi başına gelir düzeyinde bir yakınsama görmedik hiç. Neyse, raporu hazırlayan ekonomistlere göre gelişmekte olan ülke ekonomileri gelişmiş ekonomilerden daha hızlı büyümeye devam edecek. Dolayısıyla, Endonezya, Nijerya, Pakistan ve Mısır 2075 yılında ilk on ekonomi arasına girecek. Tabi ‘uygun’ kurumları ve politikaları benimserlerse…

Üçüncüsü, ABD ekonomisinin son on yıldaki istisnai performansı sürmeyecek. Geçtiğimiz on yılda ABD ekonomisi beklentilerin üzerinde bir performans yakalamış. Ancak, Goldman Sachs ekonomistleri gelişmekte olan ülkelerin büyüme potansiyelinin ABD ekonomisinin büyüme potansiyelinden daha fazla olduğunu belirtiyorlar.
Son olarak, küresel düzeyde ekonomik eşitsizlik azalırken ülke içi eşitsizliklerin artacağını savunuyor yazarlar. Bu durumunda küreselleşme önündeki en büyük risklerden biri olarak tanımlıyorlar.
Varsayımlar ve kısıtlar
Raporda ampirik çalışmaların neoklasik iktisat teorisinin öngördüğünün tersine şartlı bir yakınsamaya işaret ettiği belirtilmiş. Bunu başaran ülkelerin ortak özellikleri arasında kurumların kalitesi, ticarete açıklık, yaygın ve nitelikli eğitim, makroekonomik istikrar ve altyapı kalitesi sayılıyor. Ekonomik büyümeyi belirleyen faktörler için şuraya bakabilirsiniz. Yukarıda da belirttiğim üzere bazı az gelişmiş ülkelerin bu alanlarda uygun politikaları izleyeceğini varsaymışlar. Bu büyük bir varsayım zira Daron Acemoğlu’nun çalışmalarından biliyoruz ki ekonomik büyümeyi destekleyen bir kurumsal yapının ortaya çıkması kolay bir iş değil…
Raporda projeksiyonlara yönelik riskler arasında popülist milliyetçilik ve iklim değişikliği de sayılmış. Popülist milliyetçiliğin bazı ülkelerde iktidara geldiği ve küreselleşme eğilimini geri çevirdiği belirtilmiş. Yani bu gidişat hızlanırsa öngörüler şaşabilir. Öte yandan iklim değişikliğinin yol açabileceği çevresel bir felakette aynı sonuca yol açabilir.

Teknik düzeyde uzun dönem ekonomik büyümeyi üç faktöre dayalı olarak tahmin etmişler: (1) toplam faktör verimliliğindeki artış, (2) sermaye stoğundaki değişim ve (3) emek stoğundaki değişim. Ayrıca, çalışma çağındaki emeğin birebir iş gücüne katılacağını varsaymışlar. Bu varsayım, nüfus patlaması yaşayan bazı az gelişmiş ülkelerin neden ön sıralarda yer aldığını kısmen açıklıyor. Toplam faktör verimliliğindeki değişim için her ülkenin yakın zamandaki performansını esas almışlar. Sermaye stoğunu da her ülke için tahmin etmişler. Doğal olarak tüm bu tahminlerde de bir sürü alt varsayım var. 🙂
Türkiye’nin durumu

Yazının en başında da belirttiğim gibi Türkiye ekonomik büyüklük olarak 2075 yılında ilk onbeş ülke arasında yer almıyor. Raporun son kısımlarında yer alan bir tabloya göre 2075 yılında Türkiye GSYİH’sı 5,2 trilyon dolar olarak tahmin edilmiş. Türkiye’nin üzerinde Suudi Arabistan’ı (6,1), Etiyopya’yı (6,2), Bangaldeş’i (6,3) ve Filipinler’i (6,6) de gördüm. Sanırım Türkiye 19’ncu yada 20’nci sırada. Üstelik kişi başına gelir düzeyi açısından da durum pek parlak görünmüyor. Zira pek çok gelişmekte olan ülke kişi başına gelir düzeyinde de Türkiye’yi yakalayacak veya fark atacak. 🙁 Merak edenler raporun son kısımlarındaki tablolara bakabilir.
Sonuç olarak yatırımcı için ne anlama geliyor?
Türkiye’nin öngörülen vasat peformansını bir yana koyalım. Araştırmacılar, gelişmekte olan ülkelerde şirket karlarının gelişmiş ülkelerden daha hızlı büyüyeceğini ileri sürüyorlar. Ekonomik büyüme performansının birebir şirket karlarına ve dolayısıyla hisse fiyatlarına yansımayacağını da kabul ediyorlar. Yinede önümüzdeki on yıllarda gelişmekte olan ülke piyasalarının daha iyi getiri oranı sağlayabileceğini savunuyorlar. Acaba bu tahminler tutar mı? Sanmıyorum. Tabi hiçbirimiz cevabı görecek kadar kadar uzun yaşayamayacağımız için problem yok. 🙂 Ne demişler: fala inanmayın falsız da kalmayın.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere sağlıcakla kalın.
Okuyucularıma Not
Pinti Değil Tutumluyum’a ilgi gösterdiğiniz için teşekkür ederim. Bu bloğu ayakta tutabilmek ve masraflarını karşılayabilmek için bağlı linkler kullanmaya karar verdim. Eğer burada yazdıklarımın size bir değer kattığını düşünüyorsanız, aşağıdaki linklere tıklayarak bana destek olabilirsiniz.
Ya da doğrudan bana bir kahve ısmarlayabilirsiniz: Buy Me a Coffee
Interactive Brokers ile 33 ülkede yer alan 135 piyasaya 23 farklı para birimi kullanarak erişebilirsiniz. Hisse senedi, tahvil, opsiyon, futures, FX ve fon işlemlerinizi çok düşük maliyetle yapabilirsiniz. Interactive Brokers hesabınıza para transferini Türkiye’de ki Türk Lirası hesabınızdan EFT yaparak gerçekleştirebilirsiniz. Bunun için Interactive Brokers hesabı açın.

Varsayimlar ve kisitlar paragrafinin girisini istemsizce nebatinin sesi ile okudum 😀
🙂
Acikcasi endonezyo nijerya pakistan misir gibi ulkelerin ilk 10a girecegini hic dusunmuyorum. Halki egitimtsiz olan yerde ic karisiklik cikarmak cok kolay. Bu sefer amerika el atmasa cin atar karistirir bi mudahele eder. Cin ve hindistana katiliyorum ama ozellikle cin gelecegin super gucu adayi
Varsayımları biraz fazla güçlü olmuş. 🙂