
ABD piyasaları düşmeye devam ediyor. Bende S&P 500 endeksini ve uzun dönemli ABD hazine tahvili almaya devam ediyorum. Bildiğiniz gibi ABD’de yükselen enflasyonun FED’in politikalarını değiştirmeye zorlayacağını öngörmüştüm. Bu şartlar altında izleyeceğim stratejiyi ise FED Korkusu: Vidaları Sıkma Zamanı Geldi başlıklı yazımda anlatmıştım. Bazı ufak tefek ayarlar yapsamda hala aynı stratejiyi izliyorum. Bununla birlikte S&P 500, hacimli alım emirleri verdiğim noktalara hala düşmedi. Öte yandan tahvil piyasalarındaki çöküş ise çok daha hızlı. Tahviller için planladığım emirlerin hepsi gerçekleşti. Ayrıca, Eurobond tarafında da bazı işlemler yapmak zorunda kaldım. Bu hafta sizlere portföyümdeki son gelişmeleri anlatacağım.
ABD piyasaları: hisse senedi tarafı
S&P 500’deki düşüş tahvil piyasalarına göre çok daha ılımlı seyrediyor. Bu yazıyı yazarken VUSD, aşağıdaki grafikten gördüğünüz üzere 78,3 dolar civarında seyrediyor. Mavi çizgiler ise benim alım emirlerim. ABD enflasyonu yükseldikçe veya yüksek kalmaya devam ettikçe FED’in daraltıcı para politikası uygulamak dışında bir seçeneği yok. Bu nedenle, büyük bir olasılıkla S&P 500’de düşüş devam edecek. Çünkü faizler yükselecek. İndirgeme (iskonto) oranı olarak kullanılan 10 yıllık tahvil faizleri yukarı çıktıkça şirketlerin değerleri azalacak. Buna paralel olarak piyasa göreli olarak pahalı olacak ve satışlar devam edecek. Tabi ne zaman ve nereye kadar düşeceğini bilmek mümkün değil. Yaşayarak göreceğiz.

Gelişmekte olan piyasalar
Her ne kadar yazının başlığı ABD piyasaları olsa da gelişmekte olan ülke piyasaları da düşüyor. Benim portföyümde de az bir miktar VDEM var. Zaten Borsa İstanbul’da önemli bir yatırımım olduğu için uzun bir süredir alım yapmamıştım. Sonuçta Borsa İstanbul’da ‘gelişmekte olan ülke’ piyasası… Bununla birlikte, bu ETF‘in fiyatı önemli ölçüde düştü. S&P 500’deki gidişata bağlı olarak düşmeye de devam edebilir. Bende eğer böyle bir fırsat ortaya çıkarsa değerlendirmeye karar verdim. 44 dolardan 40 adet pay alım emri tanımladım. Bakalım ne olacak?

ABD piyasaları: tahvil tarafı
Bir önceki yazımda tahvil tarafında durumum aşağıdaki grafikte görüldüğü gibiydi. 4,24 dolar seviyesinden 300 adetlik IDTL alım emrim vardı. Ancak, elimdeki nakit sınırlı ve esas olarak S&P 500’e odaklanmak istiyorum. Bu nedenle, emri değiştirerek 100 paya indirdim.

Bugün itibarıyla güncellediğim emrim gerçekleşti. 4,2375 dolardan 100 adet daha IDTL aldım.

Böylece, portföyümdeki IDTL miktarı 800’ü buldu. 3 ay önce planladığım bütün alım noktalarını gördüm ve tanımladığım alım emirleri de gerçekleşti. Aşağıdaki grafikten gördüğünüz üzere ortalama maliyetim 5,235 dolar düzeyine geriledi. Kırmızı kesikli çizgi ise güncel piyasa fiyatını gösteriyor. Buna göre yaklaşık %19 zarardayım bu kalemde. 🙂 Endişelenmiyor musun diye sorabilirsiniz. Cevabım hayır. Zira piyasa düşerken kağıt üzerinde zarar yazacağımı biliyordum. Yani bir anlamda para yakıyorum şu an. Öte yandan her alımımla ortalama maliyetim azalıyor. Uzun vadede kar potansiyelimi artırıyorum. Nitekim aşağıdaki grafikte görülmüyor ama 3,8 dolardan 100 adetlik alım emri daha verdim. Durmak yok yola devam diyorum. 🙂

Gayrimenkule ilişkin emrim gerçekleşti
3 ay önceki yazımda gayrimenkul yatırım stratejimi değiştirdiğimi belirtmiş ve alım emirlerimi aşağıdaki grafikte gördüğünüz şekilde sizlerle paylaşmıştım.

Bu kapsamda verdiğim ilk emir pay başına 24,9 dolardan gerçekleşti. Aşağıdaki tabloda gördüğünüz üzere 41 adet Hauz ETF‘sini 27 sent komisyon ödeyerek satın aldım.

Böylece, portföyümdeki Hauz pay sayısını da 50‘ye çıkarmış oldum. Ancak, yine elimdeki nakit sıkıntısı nedeniyle ikinci alım emrimi aşağıdaki grafikte gördüğünüz şekilde güncelledim. Miktarını 100’den 50’ye düşürdüm. Alım fiyatını da 20’den 18’e çektim. Keşke elimde daha çok nakit olsaydı. 🙂

Sonuç olarak
ABD piyasaları nihayet düşüyor. Düşüşler benim için bir nimet. Çünkü uzun vadeli yatırımcı olarak ‘kaliteli’ varlıkları görece ucuz maliyetle kapatma imkanım doğuyor. Tabi nereye kadar düşeceğini bilmiyorum. O yüzden kademe kademe alıma devam edeceğim. Elimdeki nakit bittiğinde ise ‘kalitesiz’ varlıkları satıp, ‘kaliteli’ olanlara aktaracağım. Bu yılın başında belirlediğim stratejiye şu ana kadar büyük ölçüde sadık kaldım. Tabi arada bazı ince ayarlar yapmam da gerekti. Yazının başında Eurobond konusundan da bahsetmiştim. Interactive Brokers aracılığıyla doğrudan ilk Türk Hazine Eurobond alımını yaptım. Neden ve nasıl olduğunu bir sonraki yazıda sizlerle paylaşacağım. Zira bu yazıyı daha fazla uzatmak istemiyorum.
Görüşmek üzere sağlıcakla kalın.
Okuyucularıma Not
Pinti Değil Tutumluyum’a ilgi gösterdiğiniz için teşekkür ederim. Bu bloğu ayakta tutabilmek ve masraflarını karşılayabilmek için bağlı linkler kullanmaya karar verdim. Eğer burada yazdıklarımın size bir değer kattığını düşünüyorsanız, aşağıdaki linklere tıklayarak bana destek olabilirsiniz.
Ya da doğrudan bana bir kahve ısmarlayabilirsiniz: Buy Me a Coffee
Wise (eski adıyla TransferWise) hesabı ile yurtdışı aracı kurumlara düşük maliyetli para transferi yapmak için: Wise hesabı açın.
Interactive Brokers ile 33 ülkede yer alan 135 piyasaya 23 farklı para birimi kullanarak erişebilirsiniz. Hisse senedi, tahvil, opsiyon, futures, FX ve fon işlemlerinizi çok düşük maliyetle yapabilirsiniz. Interactive Brokers hesabınıza para transferini Türkiye’de ki Türk Lirası hesabınızdan EFT yaparak gerçekleştirebilirsiniz. Bunun için Interactive Brokers hesabı açın.

merhabalar,
düzenli paylaşım yapmanız sevindirici. bilgilendirici yazılarınız için tşkr ediyorum.
ibkr de hesabım var ve açıkçası eurobond satın almayı planlıyordum,iş bankası kullanıyorum ve ordaki seçenekler beni tatmin etmedi. ibkr de kod olarak ne geçiyor acaba? bir sonraki yazınızı da bekliyor olacağım.
birikimlerimi şuana kadar konut ve araç alımına yönlendirdim ve bunlarda küçülmeye gidip sermayemi eurobond ve hisse alımına yönlendirmek istiyorum. bu konuda araştırma içersindeyim.
abd borsaları için 2-3 sene sürecek bir düşüş olasılığını nasıl görüyorsunuz? yatay seyretmesi ihtimalinde bile hem enflasyon hem de fırsat maliyeti söz konusu olacak.
teşekkür ediyorum.
Merhaba Ali Bey;
Yazıyı yarın sabah yayınlamayı umuyorum. Umarım faydalı olur. Sevgiler;
Sizin son portföyünüz %20 BIST idi. Hala devam ediyor musunuz? Yoksa başlarım TL’sine deyip tüm BIST porföyünü sattınız mı 🙂 Ben bunu yapmayı düşünüyorum ama agresiflik bu zamana kadar 3 getirdiyse 5 götürdü benden bu yüzden gözüm korkuyor.
Borsa İstanbul’da ki yatırımlarımı koruyorum hala. Fena da gitmiyorlar. 🙂 Az hareket iyidir. Selamlar.
Merhabalar,
Yazilariniz icin teskkurler, cok bilgilendiriciler.
Kalitesiz varliklardan kaliteli varliklara gecmeyi dusundugunuzu aciklamissiniz. Sayenizde bende ayi IBKR ile Nasdaq ta teknoloji hisseri almistim. Uzun vadede kalitesizleri (ayi piyasasinda isi zor olanlar gibi) satip, kalitelileri alirken nelere dikkat edilmeli, vergi dezavantaji vs deginebilirmisiniz?
Merhaba Ahmet Bey;
Hisse bazında değilde S&P 500 ve yüksek riskli varlıklar (Türk hazine eurobondları ve Bist hisseleri) kastetmiştim aslında. Selamlar.
Saygılar ve Selamlar,