
Savaş, yatırımcıların ve FED’in beklentilerini önemli ölçüde değiştirdi. Artık enflasyonun geçici olduğuna inanan kalmadı. Üstelik enflasyon sadece ABD ekonomisine özel bir durum değil. İngiltere’de ve Avro bölgesinde de enflasyon yükseliyor. Aslına bakılırsa, Batı ile Rusya ekonomilerinin ayrışması nedeniyle küresel bir enflasyonist dalga oluştu. Bu dalgadan her ülkenin nasibini alacağını söyleyebilirim. Yüksek ve kalıcı enflasyon ise yatırım açısından bir rejim değişikliği anlamına geliyor. Son 40 yıldır faiz oranları trend olarak aşağı iniyordu. Artık, yatırımcılar olarak, yüksek enflasyon dalgası kontrol altına alınana kadar, artan bir faiz ortamı ile karşılaşacağız.
Savaş
Rusya’nın Ukrayna’yı işgali hakkında düşüncelerimi bir önceki yazımda paylaşmıştım. Bu tarz bir savaşın Avrupa’da uzun süredir görülmemesi nedeniyle ilk aşamada piyasalarda ciddi bir dalgalanma oldu. Ancak, asıl olumsuz etkinin Rusya’ya uygulanan yaptırımlar nedeniyle hammadde tarafında olacağı anlaşılıyor. Zira Rusya petrol, doğalgaz ve hammadde piyasalarında küresel bir oyuncu. Gübre ve buğday gibi tarım ürünlerini de listeye ekleyebiliriz. Bu mallarda görülecek uzun süreli ve yüksek fiyat artışları enflasyon olarak bütün dünya vatandaşlarına geri dönecek. Rusya ekonomisinin dünya ekonomisindeki büyüklüğü ise önemsiz (%2 civarı). Savaş daha tehlikeli bir noktaya evrilmezse küresel piyasalar açısından enflasyon daha önemli bir belirleyici olacak diye düşünüyorum.
FED’in faiz artırımı ve savaş
Politika faizi
Açık Piyasa Kurulu Mart ayı toplantısında, çoğunuzun zaten bildiği gibi, politika faizini %0,25 oranında artırdı. Bu zaten beklenen bir şeydi. Önümüzdeki her toplantıda da artıracağı toplantı tutanağından anlaşılıyor. Hatta, Jerome Powell düzenlediği basın toplantısında önümüzdeki toplantıda gerekirse 50 baz puanlık artırıma da gidebiliriz dedi. Bunlar doğru yönde atılmış adımlar. Ama biraz geç. Çünkü daha savaş dolayısıyla Rusya’ya uygulanan ambargonun enflasyona etkisi henüz yansımadı. Buna rağmen yıllık enflasyon %8’e dayandı… Aşağıdaki grafikte gördüğünüz üzere politika faizi ile enflasyon arasındaki makas açılmaya devam ediyor. Dolayısıyla, FED açısından bir kredibilite sorunu ortaya çıktı. Enflasyon görünümünün kötüleşmesiyle birlikte daha yüksek faiz artışları gerektiği yönündeki haberler çoğalır önümüzdeki günlerde.

Kaynak: FRED
FED’in tahminleri
Aşağıdaki tablodan FED’in 2022 yılı için ekonomik büyüme tahminini %4’ten %2,8’e düşürdüğünü görüyoruz. Yapılan projeksiyona göre büyüme 2023’te %2,2‘ye ve daha sonra 2024’te %2‘ye düşüyor. Böylece, ekonomik büyüme oranı FED’in ABD ekonomisi için tahmin ettiği uzun dönem potansiyel büyüme oranına (%1,8) yakınsıyor. Yani bir yumuşak iniş planlıyorlar. FED’in 2022 yılı sonu enflasyon tahmini ise %4,3. Bu dengeyi sağlamak için de politika faizini 2022 sonunda %1,9‘a çekmeyi planlıyorlar. Her zaman söylediğim gibi geleceği bilmenin bilimsel bir yolu yoktur. Önümüzdeki toplantıda tüm bu tahminlerin yine ciddi ölçüde değiştiğini görürsek şaşırtıcı olmaz.

Kaynak: Federal Rezerve
Miktarsal sıkılaştırma
Politika faizi üzerindeki tüm bu tartışmaya karşın asıl belirleyici eylem olan miktarsal sıkılaştırma konusunda FED’ten henüz bir şey duymadık. Miktarsal Gevşeme ve Hazine Tahvilleri başlıklı yazımda ayrıntılı olarak incelediğim üzere FED geçtiğimiz on yılda tahvil piyasasına doğrudan müdahale etmişti. Bunun sonucunda herşeyin fiyatını belirleyen 10 yıllık hazine tahvil getirisini baskılamıştı. Şimdi bu politikayı nasıl ve ne şiddette tersine çevirecek? Çevirdiğinde ne olacak? Bu soruların yanıtlarını yaşayarak öğreneceğiz.
Portföyüm
FED Korkusu: Vidaları Sıkma Zamanı Geldi başlıklı yazımda önümüzdeki dönemde izleyeceğim yatırım stratejimi ortaya koymuştum. Bu kapsamda, hisse senedi ve tahvil ETF‘lerime yönelik 6 ay geçerli kademeli alım emirleri tanımlamıştım. Bu çerçevede, S&P 500’e yatırım yapmak için kullandığım VUSD‘de ilk kademe alım emrim gerçekleşti. Tanesi 82,24 dolardan 6 tane VUSD satın almış oldum.

Faiz artışlarına paralel olarak uzun vadeli hazine tahvili ETF‘in olan IDTL‘in de fiyatı önemli ölçüde düştü. Daha önce tanımlamış olduğum kademeli iki alım emrim gerçekleşti. Bu alımlarla ABD uzun vadeli hazine tahvillerime 200 adet daha ekleme yapmış oldum. Bununla birlikte, bu varlık sınıfında zararım artıyor çünkü varlığın fiyatı düşüyor. 🙂 Ancak ben alıma devam ederek ortalama maliyetimi düşüreceğim. Finansal bağımsızlık yolculuğumda birikim aşamasında olduğum için fiyatların ucuzlaması benim için iyi.

Son iki ayda bu işlemlerin dışında iki işlem daha yaptım. %9’u bulan Eurobond getirilerine dayanamayarak bir adetlik alım yaptım. 🙂 Bu alımla birlikte, Eurobond portföyümden elde ettiğim nakit akışı 2.000 doları buldu. Ancak, ülkenin durumu nedeniyle portföyün bu kısmını daha fazla büyütmeyi düşünmüyorum. Diğer işlem ise Borsa İstanbul ile ilişkili. Halihazırda üç yıldır Tofaş, Arçelik ve Tüpraş tutuyorum. Bu kapsamda, birkaç gün önce Tofaş’tan üçüncü kar payı ödememi aldım. Üzerine de biraz ekleme yaparak 50 hisse daha aldım. Bu hisse senetlerinden elde ettiğim kar paylarını aynı kağıtlara yeniden yatırıyorum.
Sonuç olarak
Savaş veya enflasyon fark etmez, yatırıma devam ediyorum. Bununla birlikte, elimde nakit birikmeye de başladı. Tabi doların %8’i bulan yıllık değer kaybını göz önüne aldığınızda fazla nakit tutmak da bir sorun… Mayıs veya Haziran ayından itibaren mevcut kademeli alım stratejime ilave olarak yeni tasarruflarımı S&P 500’e yönlendirmeyi düşünüyorum. Ancak, henüz kesin karar vermedim. FED’in miktarsal sıkılaştırma stratejisini yatırımcılarla paylaşmasını beklemek sanırım daha iyi olacak. Hayırlısı diyelim.
Sizde durumlar nasıl? Yola devam mı?
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere sağlıcakla kalın.
Okuyucularıma Not
Pinti Değil Tutumluyum’a ilgi gösterdiğiniz için teşekkür ederim. Bu bloğu ayakta tutabilmek ve masraflarını karşılayabilmek için bağlı linkler kullanmaya karar verdim. Eğer burada yazdıklarımın size bir değer kattığını düşünüyorsanız, aşağıdaki linklere tıklayarak bana destek olabilirsiniz.
Ya da doğrudan bana bir kahve ısmarlayabilirsiniz: Buy Me a Coffee
Interactive Brokers ile 33 ülkede yer alan 135 piyasaya 23 farklı para birimi kullanarak erişebilirsiniz. Hisse senedi, tahvil, opsiyon, futures, FX ve fon işlemlerinizi çok düşük maliyetle yapabilirsiniz. Interactive Brokers hesabınıza para transferini Türkiye’de ki Türk Lirası hesabınızdan EFT yaparak gerçekleştirebilirsiniz. Bunun için Interactive Brokers hesabı açın.

Merhaba ben bu dönemde parasını koruyabilenin kazanacağını düşünüyorum ve enflasyondan korunabilen varlıkları araştırıyorum şu an emtialar olduğunu düşünüyorum sizin fikriniz nedir bu konuda .? Teşekkür ederim yazılarınızın daha da artması dileği ile 😚
Paylaşımlarınız ve gündeme ilişkin yorumlarınız bizler için referans niteliğinde bu açıdan çok teşekkürler Bay Tutumlu,
VUSD için alım platformunuzu öğrenmemiz mümkünse sevinirim.
Emeklerinize sağlık.
Teşekkür ederim. Yurtdışı piyasalara yatırım için Interactive Brokers kullanıyorum. Selamlar.
Interactive Brokers: Görsellerle Hesap Açılışı
Merhaba.
Yazılarınızı zevkle takip ediyorum. Önceki yazılarınızda interactive brokers’ın hesaptaki usd tutara faiz ödemesi yaptığını söylemiştiniz. Fakat şu an için faiz sıfır görünüyor. Acaba yeni değişikliğe mi gittiler ? Siz de teyid edebilirmisiniz ? Selamlar
Teşekkür ederim güzel sözleriniz için. IBKR faiz ödemesi yapıyor. Ancak, faiz oranları oldukça düşük. Çok bir getirisi olmaz. İnternet sayfasına göre hala ödüyor gözüküyor. Selamlar.
Merhabalar Bay Tutumlu,
Bir önceki yorumumda VUSD alım platformunuzu sormuştum , Vanguard ise yorumlarımı yayınlamayabilirsiniz gereksiz soru olmasın 🙂
🙂 Interactive Brokers kullanıyorum. Şu an için memnunum. Selamlar.
Sn Tutumlu,
IDTL alım gerekçenizi tam anlayamadım.
ABD tahvil faizleri yükseldikçe ETF nin fiyatı düşüyor. ABD tahvil faizleri müteakip dönemde yükselmeye devam edecek, çünkü geri alımı/genişlemeyi bir noktada durduracaklar, bu da tahvil faizlerinin önündeki en büyük engelin kalkması demek, malum alınca düşüyor satınca yükseliyor.
Yani bu ETF nin tarihi zirvesi görülmüş olabilir, müteakip yıllar boyunca sürekli bir düşüş trendine girebilir. Varsa imkanınız enflasyon korunmalı tahviller bir seçenek olabilir, şu an başabaş oranını %2.93 ten satın alıyorlar, ama uzun bir dönem enflasyona karşı en iyi korunma vaat eden tahvil çeşidi olarak görünüyor.
Saygılar
Merhaba;
Piyasa zamanlaması yapmamak için düştükçe parça parça alıyorum. Dediğiniz gibi tahvil faizleri yükselmeye devam edecek. Bende almaya devam edeceğim. Ortalama maliyetim ise düşecek. Genel olarak ABD’de enflasyonun Türkiye’deki gibi olacağını sanmıyorum. FED geriden gelse de resesyona yol açsada enflasyonu düşürmek için gereğini yapacak. Enflasyon 2-3 yıl içinde kontrol altına alınmış olur diye öngörüyorum. Selamlar;
Merhaba.
Enflasyon korumalı yurtdışı tahvil veya ETF’lerden hangilerini önerirsiniz.
Aralık 2020’de çeşitli fonlarda stopaj sıfırlandığından beri bu istisnadan yararlanan fon sayısında artış oldu. Bu ay 15 aydır süren istisna bitecek, eğer son dakikada tekrar uzatılmazsa.
%0 stopajlı fonlardan risk düzeyi 7 üzerinden 3-4 aralığında bir sepet yaptım. Yerli/yabancı hisse, yerli/yabancı tahviller, emtia, kıymetli madenler… içerisinde tüm varlık sınıflarından var. Çok uzun süre bu fonları tutmayı planlıyorum. Seçtiğim fonların çoğu orta risk düzeyinde olduğundan zamanla risk düzeyi pek değişmeyecek. Vergi avantajı, fon işletim giderini karşılar, hatta fonlar çok düşük riskli olmadığından ve getiride kur artışının da çok önemli payı olduğundan uzun vadede getirileri sayesinde vergi avantajı işletim giderini fazlasıyla karşılar.
BES’e ağırlık vermeyi planlıyorum bundan sonra. Yılda 12 defa fon dağılım değişikliği hakkı, portföy şirketlerinin dağılım önerilerinde daha ince ayar yapabilmelerini sağladı. BEFAS’ın devreye girmesiyle rekabet arttı, fon çeşitliliği artıyor. Dağılım değişikliklerinde stopaj kesilmemesi BES’i aktif olarak portföy yönetme konusunda oldukça cazip kılıyor, özellikle de yabancı varlıkları içeren fonları almak için BES uygun. OKS de yerli hisse senedi ve borçlanma araçları için çok uygun artık. BEFAS sayesinde rekabet arttı, herhangi bir şirketin OKS fonları alınabiliyor. Fon işletim ücreti TEFAS fonlarına göre düşük. Hem BES hem de OKS’de %30 devlet katkısı da cabası. OKS’de bu devlet katkısı oldukça ilginç, çünkü yılda bir TÜFE’ye göre nemalanıyor kaydi olan kısmı, dolayısıyla negatif faiz ortamında TÜFE’ye endeskli bir ürün OKS devlet katkısı. BES tarafındaki devlet katkısı o kadar cazip değil şu aralar uzun vadeli tahvil faizleri yükseldiğinden, ama o da önümüzdeki yıllarda biraz toparlar. OKS’de birikimlerin %5’i kadarı ek devlet katkısı olarak verilecek eğer en az 10 yıllık gelir sigortası yaptırılırsa emekli olurken. Bu, getiri üzerinden %5 stopajdan daha fazlasının devlet katkısı olarak alınması demek. Emekli olunca OKS’den gelen parayı BES’e aktarıp BES’teki birikimi daha geç almak ek devlet katkısı almayı da sağlar. Devlet katkısı yarın kalkacak olsa bile, fon dağılım değişikliğinde stopaj ödenmemesi tek başına BES/OKS’yi yeterince cazip kılıyor kanımca.
Özetle, ortalama yatırımcı için çok cazip olanaklar var BES/OKS tarafında, %0 TEFAS fon istisnası sonlansa da, devam etse de. Eğer işveren BES planınız varsa, oradan gelen ek katkı da ve muhtemelen düşürülmüş fon işletim gideri de cabası.
Paylaştığınız bilgiler için çok teşekkür ederim Çağdaş Bey. Bol kazançlar diliyorum.
Merhaba, Eurobond u yurtdışından (ibkr v.b.) alabilecek bir platform var mı
Teşekkürler tüm bilgilendirmeleriniz için
Merhaba Volkan Bey;
Tabiki yurtdışı aracı kurumlardan alabilirsiniz. Hatta bu hafta ben Interactive Brokers’tan deneme amacıyla ilk alımımı yaptım. 🙂 Şu an yazısını hazırlamayı düşünüyorum. Aşağıdaki yazıya da bakabilirsiniz. Selamlar.
Küresel Tahvil Piyasasına Nasıl Erişebilirim?