
- by Bay Tutumlu
KKM yada Kur Korumalı Mevduat uygulamasının duyurulmasının üzerinden kabaca 1,5 ay geçti. Uygulama yürürlüğe girdikten bir süre sonra da Dolar/TL kuru 13,5 civarına oturdu. Üstelik oynaklığı da çok düşük… Hasar Tespiti ve 2021 Yılı Kur Şoku başlıklı yazıda bazı düşüncelerimi paylaşmıştım bu konuda. Bu görüşlerim halen geçerli. 2022 yılı başından itibaren yurtdışı piyasalara odaklanacağımı da belirtmiştim. Nitekim de öyle yapıyorum. Ancak, son bir buçuk aydaki genel gidişata bakarak konu hakkında kısa bir yazı yazmaya karar verdim.
Sabit kur rejimi gibi
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Elektronik Veri Dağıtım Sistemi veritabanından elde ettiğim $/TL kuru verilerini kullanarak aşağıdaki grafiği hazırladım. Dolar 18 TL’yi gördüğü gece KKM uygulamasının yürürlüğe konulacağı duyurulmuştu. Nitekim, bu duyurunun etkisiyle dolar 11 TL civarına düştü. Ancak, o seviyede kalamayıp 13 TL’nin üzerine çıktı. O günden bu yana kurda ilginç bir durum ortaya çıktı. Sanki sabit kur rejimi uygulanıyormuş ve kurda 13,5 TL’ye eşitlenmiş gibi…

Daha önce de benzer deneyimler yaşamıştık. 2020 yılı başında da Dolar/TL kuru uzun bir süre 5,98’e çakılı kalmıştı. 2020 yılı Şubat ayı tarihli ve Kur Şoku Senaryosu ve Yatırım başlıklı yazımda da o zaman ülkede ilan edilmemiş bir şekilde sabit kur rejimine geçildiğini ifade etmiştim. Ardından bu durumun niye sürdürülemez olduğunu açıklamış ve bir kur krizinin mayalandığını sizlerle paylaşmıştım. Nitekim 5-6 ay sonra kur patladı…
KKM mi yoksa müdahale mi?
2020 yılında kuru sabitlemek için Merkez Bankası’nın rezervlerinin büyük bir kısmını sattıkları sonradan ortaya çıkmıştı. Haliyle, mevcut durum itibarıyla kuru nasıl sabitliyorlar sorusu ortaya çıkıyor. Olası iki açıklama gündemde. Siyasi iradeye göre KKM çok başarılı ve kur sorunu bu şekilde çözüldü. Önümüzdeki dönemde kur artmayacağı için enflasyon da düşecek ve ülke dikensiz gül bahçesi olacak. Bağımsız iktisatçılar ise bu kadar iyimser değil. Onlara göre rezerv satışı devam ediyor. KKM uygulaması ise kısmen başarılı. Enflasyonu düşürmek ise artık kolay değil…
Sürdürülebilir mi?
Bana göre bu sorunun cevabı açıkça hayır. Ödemeler dengesi (Cari Hesap Dengesi – Sermaye Hesabı Dengesi = 0) her zaman sıfırdır. Sistemi dengeye getiren iki değişken vardır: Kur ve faiz. Ekonomi teorisine göre sermaye hareketleri serbest ise iki değişkeni aynı anda kontrol edemezsiniz. Siyasi iradenin tam olarak yapmaya çalıştığı şey de bu… Papağan gibi aynı şeyleri tekrarlamak istemiyorum. Merak eden okuyucularım Kur Şoku Senaryosu ve Yatırım başlıklı yazıyı dikkatle okumalarını öneririm.
Asıl sorun enflasyon
Teknik açıklamalar ilginizi çekmiyorsa konuya enflasyon açısından da bakabilirsiniz. Bu yılı muhtemelen %50 civarında enflasyon ile kapatacağız. Yani TUİK’in ölçüp yayınladığı rakamlara göre. Yurtiçindeki bütün çalışanlar haklı olarak bu enflasyon oranında ücret artışı talep edecek. İşletmeler ürün ve hizmetlerine bu oranda zam yapacak çünkü başta işgücü olmak üzere maliyetleri en az bu oranda artacak. Ancak, ihracatçı firmalar fiyatlarına zam yapamayacak. Çünkü, ihracatçı firmaların ürünlerinin fiyatları küresel piyasada belirleniyor. Dolayısıyla, ihracatçı firmalar kısa sürede rekabet edemez hale gelecekler. Siyasi iradenin kapısına dayanıp, rekabetçi kur yada ayrıcalık (sübvansiyon veya ayrı kur) talep edecekler.
Bu durumda politika seçenekleri ne olabilir?
TL’nin değer kaybetmesine izin verebilirsiniz
İhracatçı firmalar fiyatlarını artıramıyor. Ama kur yukarı giderse maliyetlerini dolar cinsinden kısabilirler. O halde TL ne kadar değer kaybetmeli?
Ekonomi teorisine göre Dolar/TL kurunun değeri büyük ölçüde iki ülkenin enflasyon oranları farkı ile faiz oranları farkına bağlı olarak değişiyor. Bu yılki enflasyon beklentimiz %50 olsun. ABD’de 2021 yılında enflasyon %7 olarak gerçekleşti. Bu yılki beklentimiz de %7 olsun. Faiz kısmını basitlik açısından pas geçelim. Bu durumda Türk Lirası’nın Dolara karşı en az %50 – %7 = %43 değer kaybetmesi gerekiyor! Yani kurun 13,5 * (1 + 0,43) = 19,03 olması beklenebilir.
Peki gerçek enflasyon TUİK’in rakamı değilde ENAG‘ın açıkladığı rakama yakınsa kur ne olmalı? Cevabı şu şekilde hesaplıyoruz: %115 – %7 = %108 ve 13,5 * (1 + 1,108) = 28,5! ENAG rakamı yerine TUİK’in açıkladığı Yİ-ÜFE’yi de esas alabilirsiniz. Zira işletmeciler açısından daha anlamlı bir gösterge. Halihazırda Yİ-ÜFE %93 seviyesinde. Bu durumda kurun %93 – %7 = %86 ve 13,5 * (1 + 0,86) = 25,1 olması gerekiyor…
Sermaye kontrolleri uygulamalarını ağırlaştırabilirsiniz
Sermaye kontrolü araçlarına başvurup TL’nin konvertibilitesini kaldırabilir veya kısıtlayabilirsiniz. Kısıtlama nasıl olabilir? Aklıma gelen birkaç yöntemi şöyle sayabilirim: döviz alımını pahalılaştırabilirsiniz. Alım-satım makaslarını artırabilirsiniz. Alım miktarı kısıtlaması koyabilirsiniz. Hesabınızdaki dolarların sadece yerel para cinsinden çekilmesine izin verebilirsiniz. Hatırlarsanız damadın döneminde Dolar alımlarına %2 vergi gelmişti. Ayrıntılar için şu yazıya bakabilirsiniz.
Aslına bakılırsa, pratikte sermaye kontrolü yöntemleri uzun bir süredir yumuşak bir biçimde uygulanıyor. Küçük yatırımcı olarak biz henüz hissetmiyoruz. Ama mesela ihracatçı şirketler kazandıkları dövizin %25’ini Merkez Bankası’na satmak zorunda. Yurtdışına büyük para çıkışlarının izleme altında olduğu yazılıp çiziliyor. Bazı duyumlara göre talimat üzerine bankalarca büyük hesap sahiplerinin döviz mevduatlarını KKM hesabına çevirmeleri yönünde baskı yapılıyor.
Sübvansiyon uygulayabilir veya ayrıcalıklar tanıyabilirsiniz
Sermaye kontrolleri ile birlikte bazı kesimlerin zararları sübvansiyonlar ile karşılanabilir. Örneğin geçenlerde Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Genel Başkanı Bendevi Palandöken esnaflar için ayrı bir elektrik tarifesi istedi. Ayrıntılar için buraya bakabilirsiniz. Muhtemelen önümüzdeki dönemde bu yöndeki taleplerin arttığını göreceğiz. Hatta bazı kesimler için ayrı bir kur bile gündeme gelebilir. Mesela şu kaynağa göre Arjantin’de 12 farklı kur uygulanıyor: turizm kuru, mısır kuru, soya fasulyesi kuru, şarap kuru vb.
Sonuç olarak
Bilimsel akla aykırı bir şekilde hareket ederek ve özünde sürdürülemez olanı sürdürmeye çalışmanın riski ve maliyeti giderek yükseliyor. Örneğin, bu saatten sonra TL’nin Dolara karşı değer kaybetmesine izin verilirse bütçede muazzam büyüklükte zararlar ortaya çıkacak. Diğer politika seçeneklerine başvurmak ise çıkmaz bir yol. Arjantin, Venezuela ve Lübnan örnekleri var karşımızda… Buna karşın, enflasyon yüksek kaldığı sürece izlenen politika eninde sonunda patlar. Duruma rasyonel bir yatırımcı olarak bakarsak özellikle farklı kesimlere ayrıcalıklar tanınması benim için önemli bir sinyal olacaktır. Umarım aklı selim galip gelir.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere sağlıcakla kalın.
Okuyucularıma Not
Pinti Değil Tutumluyum’a ilgi gösterdiğiniz için teşekkür ederim. Bu bloğu ayakta tutabilmek ve masraflarını karşılayabilmek için bağlı linkler kullanmaya karar verdim. Eğer burada yazdıklarımın size bir değer kattığını düşünüyorsanız, aşağıdaki linklere tıklayarak bana destek olabilirsiniz.
Ya da doğrudan bana bir kahve ısmarlayabilirsiniz: Buy Me a Coffee
Wise (eski adıyla TransferWise) hesabı ile yurtdışı aracı kurumlara düşük maliyetli para transferi yapmak için: Wise hesabı açın.
Interactive Brokers ile 33 ülkede yer alan 135 piyasaya 23 farklı para birimi kullanarak erişebilirsiniz. Hisse senedi, tahvil, opsiyon, futures, FX ve fon işlemlerinizi çok düşük maliyetle yapabilirsiniz. Interactive Brokers hesabınıza para transferini Türkiye’de ki Türk Lirası hesabınızdan EFT yaparak gerçekleştirebilirsiniz. Bunun için Interactive Brokers hesabı açın.

Yine harika bir yazı daha. İyi ki varsınız
Bu yorumları bizlerle paylaştığınız için çok teşekkürler. Kaleminize sağlık.
Teşekkür ederim Fatih Bey. Sevgiler.
Merhaba,
Yazılarınızı büyük bir keyifle okuyorum, her akşam sayfanızı kontrol edip yeni yazı yayınlamış mısınız diye kontrol ederim. Genel ekonomi ve yatırım konusundaki bilginizin yanı sıra kaleminizin de güçlü olduğunu belirtmek isterim.
Selamlar…
Teşekkür ederim Yavuz Bey. Sevgiler.
Akliniza saglik. Sizce ky yurt disi araci kurumlar haric olasi kotu senaryolardan korunmasinin yolu nedir? Sepet(altin, usd, kkm, bist, g.menkul) 5/6 ayri enstrumana bolmek mi? Yoksa gemi su almay baslarsa ky icin her turlu enstruman nafile mi? Tesekkurler
hocam aynılarını düşünüyorum, sorduğunuz için teşekkürler. cevabı beklemedeyiz.
ama gerçek bir cevabı yok gibi, abd sıkılaşıyorken borsa ve tl’de ortada veya tepede değil dipteyiz, o da gerçek dip mi yoksa tavşan deliği daha da derine gidecek mi belli değil.
herşey boş geliyor bazen.
Teşekkürler Burak Bey. Fiziki altın, fiziki dolar ilk aklıma gelenler. En kötüsü geçtikten sonra bist ve gayrimenkul de gecikmeli olarak tasarruflarınızı belli bir koruma sağlar diye tahmin ediyorum. 🙂 Selamlar.
Bay tutumlu yazı için teşekkürler. Sorum şu aralar herkesin sorduğu bir soru 50% resmi enflasyon olan ve stagflasyon yaşanmaya başlanan bir ülkede hangi yatırım araçları kazandırır sizce. Teşekkürler
Merhaba Umut Bey;
Böyle bir ortamda tasarruflarınızın değerini koruyabilirseniz başarı olur diye düşünüyorum. Benim tercihim dolara dayalı tahvil ve hisse senetleri oldu. Ama altında bir değer koruma aracı örneğin. Selamlar.
ben kurun yükselmesini beklemiyorum bence piyasadaki tl ye ulaşmayı engellemeyi tercih edecekler. ilerleyen günlerde bu faiz oranlarını arayabiliriz.
Geleceği bilmek mümkün değil. Ancak, ekonomi teorisi TL’nin uzun vadede Türkiye ve ABD ekonomileri arasındaki enflasyon ve faiz oranları arasındaki fark kadar değer kaybedeceğini öngörüyor. Ben uzun vadeli yatırımcı olarak planlarımı buna dayalı olarak yapıyorum. Selamlar.
Merhabalar,
“HEDGEFUNDIE’s Excellent Adventure (UPRO/TMF)” ile ilgili bir yazı dizisi hazırlamanız mümkün müdür?
Kaynaklar:
https://www.bogleheads.org/forum/viewtopic.php?t=272007 (Orjinal başlık)
https://www.optimizedportfolio.com/hedgefundie-adventure
Çok teşekkürler.
Merhaba;
Linklere göz atacağım müsaait olunca. Selamlar.