TL Serbest Düşüşteyken Finansal Bağımsızlık

TL Serbest Düşüşteyken Finansal Bağımsızlık

TL, siyasi tercihlerin bir sonucu olarak ABD Doları ve muhtemelen tüm diğer para birimlerine karşı değer kaybetmeye devam ediyor. Zaten tarihi düşük bir seviyedeydi. Ama her geçen saat yeni rekorlar gelmeye devam ediyor. Daha bir ay önce Dolar/TL Kuru, Enflasyon ve Yatırım başlıklı yazımda enflasyon ve kur üzerinde kontrolün kaybedildiğini yazmıştım. O yazıyı yazarken Dolar/TL kuru 8,72 idi. Şu an 9,77! Ulusal para birimimiz dolara karşı bir ay içerisinde %12 değer kaybetti. Tabi TL değersizleştikçe enflasyon artıyor. Çünkü ithal tüketim malları, ara mallar, sermaye malları ve hammadde maliyeti artıyor. Enflasyon arttıkça firmalarımızın rekabet gücü azalıyor. Türk Lirası da sistemin (cari hesap-sermaye hesabı) dengeye gelmesi için daha fazla değer kaybediyor. Tam bir kısır döngü…

Photo by Stephen Tafra on Unsplash

Kamyon devrildi. Şimdi uçurumdan aşağıya takla atarak gidiyoruz. Nerede duracağımız, ne kadar hasar alacağımız meçhul. Eninde sonunda öyle veya böyle bir yerde dengeye geleceğiz. Ama sorun ekonomik değil siyasi kaynaklı. Dolayısıyla çözümde siyasi olacak. Piyasa dostu siyasi bir çözümün küçük yatırımcılar için ne anlama geldiğini Senaryo Analizi: Ya Türk Lirası Değerlenirse? başlıklı yazımda incelemiştim. Neyse, bugün biraz durum analizi yapalım.

Alice Harikalar Diyarında

Türkiye popülizmin hakim olduğu az gelişmiş bir ülke. Alım Gücü, Enflasyon ve Finansal Bağımsızlık başlıklı yazımda popülizmin yatırım açısından ne anlama geldiğini ayrıntılı olarak ele almıştım. Yazıyı yayımladığım 2020 yılı Ağustos ayından bu yana gelişmeler maalesef öngördüğüm şekilde gerçekleşmeye devam ediyor. Enflasyon artıyor, alım gücümüz azalıyor. Bu yıl Temmuz ayında aldığım zamlı maaşım bugün itibarıyla dolar bazında %19 eridi. Halk homurdanmaya başladı tabi. Nitekim o yazıda bahsettiğim ‘çin modeli kalkınma‘ teması siyasi iradenin propagandacıları tarafından gündeme getirildi hemen. Ancak, pek ikna edici olmadığı için ‘dış güçler‘ hafta sonu itibarıyla göreve çağrıldılar. Seçimde, seçmenlere ‘Ben yapmadım miki yaptı‘ diyebilmek için. Önümüzdeki günlerde ‘baba’ giderse siz ‘çocukları’ öcüler yer masalını da bol bol dinleyeceğiz. Söylenecek çok şey var ama bu kadar siyaset yeter. Cebimize dönelim. TL bazlı maaşımın dolar bazında 3 ayda %19 eridiğini söylemiş miydim? 🙂

Borsa İstanbul

Geçtiğimiz hafta yazmak istemiştim ancak kısmet bugüneymiş. Borsa İstanbul’da portföyümü 3 hisseye yoğunlaştırdım. Tav Havalimanları, Net Holding ve Coca Cola paylarımı sattım. 🙂 Şu an elimde Arçelik, Tofaş ve Tüpraş’tan oluşan bir portföy var. Elde ettiğim nakdi ise Tüpraş’ta 128 TL’den 125 pay ilave ederek kullandım. Yahoo Finance‘a göre ortalama maliyetim de 87,36 TL’ye yükseldi. Sattığım 3 kağıtta da makul bir kar elde etmiştim. Değerlenme potansiyellleri de vardı. Ancak, orta ve uzun vadede Tüpraş’ın potansiyelini daha yüksek bulduğum için kaynaklarımı oraya aktardım. 2 yıldır Tüpraş’ı elde tutuyorum. Şu an kar oranım %61. Petrol fiyatları dolar bazında yükseliyor. Dolar da TL’ye karşı değerleniyor. Bu durumda Tüpraş’ın karlılığının artacağı aşikar. Bakalım önümüzdeki günlerde de yüzümü güldürmeye devam edecek mi?

Gayrimenkul

Photo by Mike Kononov on Unsplash

Bu yazıyı kaleme alırken kamu bankalarının konut kredi faizlerini de %2 düşürdüğü haberi geldi. Hatta sosyal medyadaki söylentilere bakılırsa bir özel banka da aynı oranda indirim yapmış. Doğruysa ilginç bir gelişme. Ülke kağıt üzerinde serbest piyasa ekonomisi. Ama fiiliyatta eski sovyet tipi bir emir komuta ekonomisini andırmaya başladı. 🙂 Benzer bir uygulama 2020 yılında da yapılmıştı. O zamanlar bu uygulamanın etkisini Bedava Para Verseler Alır mısınız? başlıklı yazımda analiz etmiştim. O tarihteki analizim aynen geçerli. Sadece rakamları biraz değiştirmemiz gerekiyor. 🙂 Öte yandan şunu söylemek zorundayım: o tarihte enflasyonun daha da yükseleceği öngörüsüyle gayrimenkul alanlar girdikleri bahsi kazandı! Bu sefer ne olacağı konusunda ise takdir sizin.

Yurtdışı Piyasalar

Photo by Jernej Graj on Unsplash

Küresel piyasaları ABD enflasyonu ve FED’in buna vereceği tepkiye yönelik beklentiler yönlendiriyor. İyimserler biraz üste gelince S&P 500 yükselip rekor kırıyor. Kötümserler terazi de ağır çekince S&P 500 geri geliyor. Kim haklı? Bence enflasyon o kadar da geçici değil. Öte yandan gelişmiş ülke merkez bankalarının uzun vadede enflasyonu kontrol altına alacaklarını düşünüyorum. Sonuç sağlam bir dalgalanma olabilir. Tabi bu söylediğim gelişmiş ülke piyasaları için geçerli. Gelişmekte olan ülkeler için durum biraz daha farklı olabilir. Özellikle fırtınaya hazırlıksız yakalanacak ülkeler için. Yani Türkiye gibi. 🙂 Neyseki bizim ülke kadar terste kalan ülke sayısı fazla değil. Sonuç olarak S&P 500 pozisyonumu koruyorum. Ciddi düşüş olursa parça parça alıma devam edeceğim. Ancak şu son aylarda tasarruf yapamadığım için ilave alım yapmadığım notunu da düşeyim.

Sonuç

TL değerini kaybetmeye devam ediyor. Nerede duracak belli değil. Maaşımın alım gücü güneş gören kar gibi eriyor. Tasarruf yapma imkanı da giderek azalıyor. Bunlar finansal bağımsızlık için iç açıcı gelişmeler değil. Öte yandan içinde bulunduğumuz kaosu siyasetin yarattığını düşünüyorum. Eğer bir çözüm gelecekse yine oradan gelecek. Gelmezse fakirleşmeye tam gaz devam. Süreç birikimi olmayan bordro mahkumları için çok acılı olacak. Birikimi olanlar için muazzam kar fırsatları da ortaya çıkıyor. Örneğin, konut kredi fazilerinin düşmesi birikimi olanlara yeni bir servet transferi anlamına geliyor. Artan Eurobond getirileri içinde aynı şey söylenebilir.

Siz ne düşünüyorsunuz? Tünelin ucu nereye çıkıyor?

Okuyucularıma Not

Pinti Değil Tutumluyum’a ilgi gösterdiğiniz için teşekkür ederim. Bu bloğu ayakta tutabilmek ve masraflarını karşılayabilmek için bağlı linkler kullanmaya karar verdim. Eğer burada yazdıklarımın size bir değer kattığını düşünüyorsanız, aşağıdaki linklere tıklayarak bana destek olabilirsiniz.

Ya da doğrudan bana bir kahve ısmarlayabilirsiniz: Buy Me a Coffee

Interactive Brokers ile 33 ülkede yer alan 135 piyasaya 23 farklı para birimi kullanarak erişebilirsiniz. Hisse senedi, tahvil, opsiyon, futures, FX ve fon işlemlerinizi çok düşük maliyetle yapabilirsiniz. Interactive Brokers hesabınıza para transferini Türkiye’de ki Türk Lirası hesabınızdan EFT yaparak gerçekleştirebilirsiniz. Bunun için Interactive Brokers hesabı açın.

Digiprove sealCopyright secured by Digiprove © 2021 Pintidegiltutumluyum

6 thoughts on “TL Serbest Düşüşteyken Finansal Bağımsızlık

  1. Sayın pintideğiltutumlu,
    Verilen tüm ekonomik kararların ülkenin gelişmesi için değil de siyasi amaçların gerçekleşmesi için alındığını yıllardır hep beraber gözlemliyoruz.Bunun sonucu olarak da tasarruflarımızı TL varlıklardan ziyade yurtdışı varlıklarda değerlendirme yönünde verdiğimiz karara mı sevinelim, yoksa döviz ile maaş almadığımıza mı üzülelim artık tamamen şaşırdık. Günün sonunda elimizden geldiğince tasarruf edip birikime devam etmekten başka çare görünmüyor. Yazı için tekrar elinize sağlık bol kazançlar…

  2. Bilgilendirmeniz için çok teşekkür ediyorum. En çok faydalandığım yatırımcıların başında geliyorsunuz. Eurobond faiz oranlarının artacağını bekliyor musunuz? portföyüm yüzde 35 eurobond, yüzde 20 nasdaq (tefas fon olarak) yüzde 20 bist (tefas fon olarak) yüzde 15 değişken ve karma tefas fonları, yüzde 5 altın yüzde 5 kripto, yüzde 5 para piyasası fonu. Fonlar yerine hisse senetlerine geçmeyi düşünüyorum fakat hisse seçimi için kendimi yeterli görmüyorum. Ülkedeki siyasi atmosfer değişirse portföydeki Bist ağırlığını arttırmak daha mantıklı olur, aynı siyasi aktörler devam ederse Eurobond ağırlığını arttırmak daha iyi olacaktır diye düşünüyorum kendi adıma, sağlıcakla kalın…

    1. Güzel sözleriniz için teşekkür ederim Furkan Bey. Beğendiğiniz yazıları da paylaşmayı unutmayın lütfen. Portföy dağılımınız oldukça iyi gözüküyor. Eurobond faiz oranları için bir tahminim yok. Çünkü bir sürü faktör etkiliyor. Türkiye’nin CDS primi, ABD tahvillerinin getirileri falan. Ülkemiz konusunda da yatırım açısından öngörülebilirlik yok maalesef. Dolayısıyla, şu an yeni alım yapmıyorum. Getiri oranları çok çekici hale gelebilirse düşünebilirim. 🙂 Sevgiler.

  3. Merhaba, sayfanızı ilgi ile takip ediyorum, ne zamandır kafama takılan bir soru var, çok araştırmama rağmen kesin bir cevap bulamadım. Belki burada kısa bir bilgi verirsiniz belki bir yazı yayınlarsınız konu ile ilgili. Eurobond almak için doğru zaman ne zaman sizce, dolar ile CDS arasında pozitif diyebileceğimiz bir korelasyon var çünkü. Anladığım kadarıyla genel mantık CDS yükseldiğinde almak ama bu sefer de TL”n var ise elinde alırken pahalıya almış oluyorsun

    1. Merhaba Oğuz Bey;

      Geleceği bilmediğimiz için ne zaman Eurobond almalı sorusuna ‘doğru’ bir cevap veremeyiz. Ben CDS primleri yüksekken almaya çalıştım. Genel getiri oranım yıllık dolar bazında %7,5 gibi oldu. Şu an ABD’de enflasyon %5. Yani reel getirim %2,5. Ama orta uzun vadede ABD enflasyonu düşer diye bekliyorum. 🙂 Dolar/TL kuruna ise bakmadım. 6,20’den bile dolar alıp aldım. Daha sonra 5’e kadar gerilemişti diye hatırlıyorum. Pişman olmadım. Düzenli aralıklarla alınca ortalama daha iyi oluyor.Sonuçta piyasa zamanlaması tamamen şans işi. Bazen avantajlı oluyorum bazen dezavantajlı. Önemli olan birikime ve yatırıma devam etmek ve piyasada mümkün olduğunca uzun süre kalmak. Selamlar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to top