Gündem ve Aklıma Takılanlar

Gündem ve Aklıma Takılanlar

Gündem çok çeşitli konuları içeriyor. Örneğin Dolar/TL kuru ne olacak? Pozitif reel faiz politikası devam edecek mi? Pandemi sona erecek mi? Sona erdikten sonra ABD’de enflasyon yükselecek mi? Yükselirse, FED politika faizini artıracak mı? FED politika faizini artırırsa S&P 500 düşecek mi? Genellikle ters yönde hareket eden tahviller de bu sefer düşecek mi? Acaba böyle bir senaryoda altın gibi emtialara portföylerde yer vermeli mi? Pandemi bitmezse ne olacak? Bu tür sorularla her yerde karşılaşıyorum bu aralar. Bu yüzden bugün gündem kapsamında aklıma takılanları sizlerle paylaşmaya karar verdim.

Gündem I: Dolar/TL kuru

Geçtiğimiz günlerde sosyal medyadan bir arkadaş Dolar/TL kurunun düşmesiyle ilgili olumlu bir yorumu bana yolladı. Birazda TL hakkında olumlu haberleri paylaşsanız dedi şaka yollu. 🙂 Valla geçtiğimiz yıl Dolar/TL kuru hakkında biraz karamsar yazılar yazdım. Ancak kurun böyle gelişmesinin sebebi benim yazılardan ziyade izlenen akıl dışı, berbat ötesi politikalardı. Yani bile bile lades oldu Türk Lirası. Ben sadece politika analizi yapıp, kral çıplak dedim. Bakınız: Kur Şoku Senaryosu ve Yatırım, Sermaye Kontrolleri ve Yatırım, Dolar Kaç TL Olacak Yıl Sonunda?, Alım Gücü, Enflasyon ve Finansal Bağımsızlık ve Türk Lirası, Deprem ve Kasvetli Bir Hava. Bu akıldışı politikadan vazgeçilip faizler enflasyonu dizginlemek için artırılırsa ne olacağını da epey önce yazmıştım. ‘Başarısız’ ekonomi ekibi değişince de düşüncelerimi Pozitif Şok, Durum Analizi ve Portföy Performansı başlıklı yazımda sizlerle paylaşmıştım. Doğrusu aradan geçen 3 aydan sonra düşüncelerimde pek bir değişiklik yok…

Yapısal sorunlar hala aynı

Faiz artışıyla en azından kısa ve orta vadede Türk Lirasının alım gücündeki eriyiş kontrol altına alındı. Ancak, bloğun ilk yazısında da belirtmiştim. Bana göre Türkiye ekonomisinin en büyük sorunu yüksek enflasyon ve bu enflasyonun nedeni de dışsal ekonomik şoklardan ziyade popülizm. Yüksek enflasyonu kontrol altına almak için uzun süre daraltıcı para ve maliye politikaları uygulanması gerekiyor. Ancak, bunun siyasi maliyetini mevcut siyasi irade kaldıramaz. Dolayısıyla, temel olgularda bir değişim yok. Bir sonraki popülist gevşek para politikasına kadar alım gücümü kısmen korumayı umuyorum. 🙂

Değerli TL ve portföy performansı

Türk Lirası’nın değerlenmesinin finansal bağımsızlık portföyümü oldukça olumlu etkilediğini söylemeliyim. Portföyün %45’i Hazine Eurobondlarında çoğunuzun bildiği gibi. Rasyonel politikalar CDS’lerin düşmesine yol açtı. Bu nedenle de Hazine Eurobondları dolar bazında değerlendi. Benzer şekilde Türk Lirası bazlı hisse senetlerimde hem TL bazında hem de dolar bazında değerlenmiş oldu. Daha da önemlisi, maaş gelirim dolar bazında %20’ye yakın artarak alım gücünü kısmen toparladı.

Gündem 2: pandemi bitecek mi?

Bilmiyorum. Umarım biter. Geliştirilen aşılar dışında elde pek seçenek yok. Sıram gelirse aşımı da olurum. Aşılar işe yaramazsa veya yeni mutasyonlar salgının devamını sağlarsa da yapacak bir şey yok. Kabullenip hayatımıza devam edeceğiz. Bu dünya daha beterini de görmüştü: Salgın Hastalıkların En Tehlikelisi. Bizim açımızdan gündem olan ise pandemi sonrası yüksek enflasyon olasılığı. Maalesef pandemi dünya tedarik zincirine ciddi hasar verdi. Dolayısıyla, bastırılmış toplam talep tekrar canlandığında arz bu talebi karşılamakta zorlanabilir. Yani, talep çekişli bir enflasyon dönemi bizi bekliyor olabilir. Böyle bir senaryo ise politika faizinde artış anlamına geliyor. Yani hem hisse senetleri hem de tahviller değer kaybedebilir… Bu senaryo gerçek olursa psikolojik olarak zorlu bir sınavdan geçeceğiz. 🙁

Sonuç olarak

Gündem teşkil eden bir kaç konuda aklıma takılanları yazdım. Genel olarak, sıkıcı yatırım stratejim nedeniyle sıkıcı bir şekilde para kazanmaya devam ediyorum. Son birkaç aydır tasarruflarımı dolara çevirip S&P 500 ve uzun vadeli ABD hazine tahvilleri alıyorum. Yani ayda iki işlem. Borsa İstanbul tarafında da pozisyonlarımı koruyorum. Fırsat buldukça da okuyorum. Şu an okuduğum kitap ise “The Bogleheads’ Guide to Investing” (Bogle kafalıların yatırım kılavuzu). Çeviri bana aittir. 🙂 Pasif endeks fonlarına yatırım yaparak nasıl emekli olunacağını anlatıyor. Finansal bağımsızlık hedefi olan herkese okumalarını şiddetle tavsiye ederim. Türkçesi var mı bilmiyorum. Bilen varsa aşağıda bize bilgi verirse harika olur.

Bu ara yine yoğunum. Araştırmaya ve yazmaya fazla vakit bulamıyorum. Bilginiz olsun. Sağlıcakla kalın.

Okuyucularıma Not

Pinti Değil Tutumluyum’a ilgi gösterdiğiniz için teşekkür ederim. Bu bloğu ayakta tutabilmek ve masraflarını karşılayabilmek için bağlı linkler kullanmaya karar verdim. Eğer burada yazdıklarımın size bir değer kattığını düşünüyorsanız, aşağıdaki linklere tıklayarak bana destek olabilirsiniz.

Ya da doğrudan bana bir kahve ısmarlayabilirsiniz: Buy Me a Coffee

Interactive Brokers ile 33 ülkede yer alan 135 piyasaya 23 farklı para birimi kullanarak erişebilirsiniz. Hisse senedi, tahvil, opsiyon, futures, FX ve fon işlemlerinizi çok düşük maliyetle yapabilirsiniz. Interactive Brokers hesabınıza para transferini Türkiye’de ki Türk Lirası hesabınızdan EFT yaparak gerçekleştirebilirsiniz. Bunun için Interactive Brokers hesabı açın.

Digiprove sealCopyright secured by Digiprove © 2021 Pintidegiltutumluyum

4 thoughts on “Gündem ve Aklıma Takılanlar

  1. Merhaba, yazilarinizdan cesaretle Aralik ayinda basladim ABD borsasinda yatirim yapmaya. Oldukca dusuk risk iceren sirketlere yatirim yapip bir taraftan da call opsiyonlari satiyorum. Az da olsa damliyor. Bir nevi ekstra temettu denilebilir aslinda. Oldukca guvenli bir yatirim sistemi bence. Bu blogda bahsederseniz benim gibi dusuk risk istahli yatirimcilar, bu yontemi de kullanmayi dusunebilirler. Selamlar.

    1. Merhaba Murat Bey;

      Covered call’dan bahsediyorsunuz sanırım. Araştırmıştım kısa bir süre önce. Henüz denemedim ama güzel bir yazı konusu olabilir. Öneri için teşekkür ederim. Selamlar.

  2. Güzel yazı için teşekkürler yine keyifle okuduğum bir yazı oldu.Kendi kendimize sorduğumuz soruları siz yazarak cevaplamış oluyorsunuz 🙂 Son zamanlarda (sizin önceki yazılarınızı okumuş olmama rağmen) aklıma IBKR den yatırım amaçlı aldığımız Lonra borsasında işlem gören İrlanda menşeili ETF lerden veya Ameritrade de Amerikan borsasında işlem gören ETF lerden yatırıma devam etmenin maliyet karşılaştırmasını yapmanın mümkün olup olmayacağı sorusu geliyor. (işlem komisyonu, vergi..vs. açısından. İntikal/veraset vergilerine zaten değinmiştiniz.) Aslında bu sorunun aklıma gelme sebebi de daha önce Ameritrade e para göndermenin ve çekmenin daha maliyetli olmasına rağmen transferwise ile birlikte bu durumun Ameritrade’in para gönderme alma konusundaki dezavantajını kaldırması ve komisyon yönünden de Ameritarade lehine düzelmesi diye düşünüyorum.Bu arada Ameritrade e vergi konusu ile ilgili attığım bir mesaja cevaben:
    “Hello,
    Thank you for allowing me to assist you. If you claimed a treaty in line 9 and one does exist between your country and the US, you will be withheld at the treaty rate. This only applies to dividends and interest from US based companies. This does not apply to sells because foreign investors are not subject to capital gains taxes. The only way you would see withholding taken from sells is if your account gets restricted.”
    şeklinde bir cevap gelmişti. Benim anladığım Amerikan merkezli şirketlerden alacağımız kâr paylarına ya da diğer bir deyişle temettülere ve faizlere vergi varken bu verginin satışları ve kazançları kapsamadığı şeklinde.Tüm bu bilgiler ışığında sizce hala IBKR den aylık düzenli yatırıma devam edilmeli mi yoksa bu yatırımı da Ameritrade taşımanın uzun vadede maliyete olumlu bir etkisi olur mu merak ediyorum. Bir tarafta IBKR’de dezavantaj olarak gördüğüm yıllık sabit $120 komisyon (ki bunda da bir artış olmayacağını varsayıyorum) ve ETF lerin görece yüksek işletim gider oranları, avantaj olarak ise temettü ya da kar paylarının IRE ETF lerde vergi avantajı bulunması. Bu konudaki düşüncenizi merak ediyorum.
    Tekrar teşekkürler ve bol kazançlar.

    1. Merhaba Çağlar Bey;

      Bahsettiğiniz husus ayrı bir inceleme konusu olabilir. 🙂 Veraset ve İntikal vergisi ve 120 dolar minimum komisyon hariç maliyetler bana göre birbirine oldukça yakın gibi duruyor. Şu an halen IBKR’yi kullanıyorum. Ama bir yandan da deneyim kazanarak öğreniyorum. 🙂 O yüzden net bir cevap veremiyorum şu an sorunuza. 🙂

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to top