
Gölge ETF nedir diye soracaksınız muhtemelen. Açık söyleyeyim bu ifadeyi ben uydurdum. 🙂 Gölge ETF ile portföyümde yer alan ETF’lerin bir başka firma tarafından çıkarılmış olan eşdeğerini ima ediyorum aslında. Peki ne işe yarayacak bu gölge ETF’ler diye soracaksınız muhtemelen. Hemen söyleyeyim cevabı: portföyü yeniden dengelerken alım-satımdan kaynaklanan vergiden kaçınmaya yarayacak. Vergi Sorunu ve Yurtdışı Yatırım başlıklı yazımda ayrıntılı olarak açıkladığım üzere Türk vergi mevzuatı yabancı hisse senedi elden çıkarılırken Türk Lirası üzerinden değer artış kazancı vergisi alınmasını öngörüyor. Dolayısıyla, daha az vergi ödemek için yurtdışı piyasalarda mümkün olduğunca az hareket etmeyi temel alan bir taktik geliştirmiştim. Ancak, zaman zaman riski sabit tutmak ve beklenen getiriyi artırmak için portföyü yeniden dengelemek gerekiyor. Ayrıntı için şu yazıya bakabilirsiniz.
Fazla nakit tutarak yeniden dengeleme
Varlıkları elden çıkarmaktan mümkün olduğunca kaçınmak ve gerektiğinde portföyü yeniden dengelemek için önemli bir miktarda nakdi (%10-%13) elde tutuyordum. Örneğin, 2020 Mart ayında olduğu gibi S&P 500 ciddi oranda düşmeye başladı diyelim. Bu durumda elimdeki nakitle alım yaparak ortalama maliyetimi aşağıya çekebilirim. İşler düzeldiğinde de ucuzlayan tahvillere öncelik verebilirim eldeki fazla nakitle. Ancak, elde fazla nakit tutmanın bir fırsat maliyeti var. Diğer bir deyişle, elimdeki sermayeden elde edebileceğim getiriyi azaltmış oluyorum fazla nakit tutarak.
Gölge ETF alım satımı ile yeniden dengeleme
Örnek üzerinden gidelim. Önümüzdeki günlerde S&P 500’ün ciddi ölçüde düşmeye başladığını varsayalım yeniden. Bununla birlikte, portföyümüzde S&P 500 ile negatif korelasyonu yüksek bir varlıkta bulunsun. Adını da koyalım bu varlığın: uzun vadeli ABD Hazine tahvilleri ETF’si. Bilmeyenler için not düşeyim: negatif korelasyon S&P 500 düştüğünde uzun vadeli ABD Hazine tahvillerinin değerleneceğini ima eder. Bu durumda, değer artış kazancı vergisi olmasaydı değerlenen uzun vadeli ABD tahvillerimizi kademeli olarak satar ve ucuzlayan S&P 500 ETF’mizden alım yapardık. Dalga tersine dönünce de değerlenen S&P 500’den satış yaparak ucuzlayan tahvillerimizi karlı bir şekilde yerine koyardık. Nirengi noktamızda risk tercihimize göre portföyümüz için belirlediğimiz hisse senedi – tahvil oranı olurdu. Ancak işin içine Türk Lirası üzerinden değer artışı vergisi girince bu taktik çok karlı olmayabilir hatta zarar da edebiliriz.
Çözüm gölge ETF kullanmak
Merak etmeyin, bu vergiden kaçınmanın mümkün olduğunu düşünüyorum. Nasıl mı? Vergi mevzuatına göre aynı yıl içerisinde aynı cins varlık satışlarından elde ettiğiniz kazançtan kayıplarınızı düşebiliyorsunuz. Bu koşula göre senaryomuzu güncelleyelim şimdi. Değerlenen tahvil ETF’mizden yeniden dengeleme için bir miktar satıyoruz. Bu işlemimizden vergiyi tabi kazanç elde ediyoruz. Bu sefer, aynı miktar kazancı elimine edecek zararına satışı da değer kaybeden S&P 500 ETF’mizden yapıyoruz. Sattığımız S&P 500 ETF’mizin aynı miktarda eşdeğerini (yani gölge ETF) ve tabi tahvil satışından elde ettiğimiz ilave para kadar da ilave ederek alıyoruz. Böylece, vergi ödemeden yeniden dengeleme yapmayı başarmış oluyoruz. 🙂 Tabi şunu da belirteyim gerçek hayatta bu senaryodaki kadar pürüzsüz işlemeyecektir bu strateji. Yine de elimdeki sermayeyi daha etkin kullanmamı sağlayabilir.
ABD uzun vadeli hazine tahvilleri
ABD uzun vadeli hazine tahvillerinin S&P 500 ile olan ilişkisini daha iyi anlayabilmek için 2020 yılı Mart ayındaki düşüşte birbirlerine göre ne yönde hareket ettiklerine baktım. Aşağıdaki grafikte VUSD.L, S&P 500 endeksini takip eden ETF fiyatındaki değişimi, IDTL.L 20 yıl ve üzeri vadeli ABD hazine tahvillerini içeren ETF fiyatındaki değişimi ve VDTY.L ise ortalama 10 yıl vadeli hazine tahvillerini içeren ETF fiyatındaki değişimi 2020 yılı başından itibaren gösteriyor. Açıkça görüldüğü üzere VUSD.L düşerken IDTL.L neredeyse benzer oranda yükselmiş. Yani aralarında yüksek negatif bir korelasyon var görünüyor. Bu çok iyi bir haber. Zira IDTL.L’yi satın alarak portföy riskini azaltabilirim. Ayrıca, gelecekte gerçekleşeceği kesin olan S&P 500 düşüşlerinde de portföyü yeniden dengelemek için kullanabilirim. Bu arada, IDTY.L’nin son 5 yıllık ortalama yıllık getiri oranı %8,17 olarak gerçekleşmiş. Tabi geçmiş performans, gelecekteki performansı garanti etmiyor.

Kaynak: Yahoo Finance
Öte yandan, daha kısa vadeli hazine tahvillerini içeren VDTY.L’nin yukarı yönlü tepkisinin ise çok daha kısıtlı gözüktüğünün altını çizmek istiyorum. Yani uzun vadeli ABD hazine tahvilleri portföy için daha uygun bir seçenek gibi gözüküyor.
Gölge ETF belirlemek
S&P 500 için
Bu taktiği uygulayabilmek için öncelikle portföyümdeki ETF’lerin gölge ETF’lerinin olup olmadığını tespit etmem gerekiyor. Hazırlığı önceden yapmak lazım ki fırsat ortaya çıktığında neyi nasıl yapacağımı bileyim. 🙂 Aşağıdaki tabloda S&P 500 ETF’lerimi (VUSD ve VUAA) ve bunların gölge ETF olarak adlandırdığım ikamelerini (SPYS, CSPX ve IUSA) görüyorsunuz. Tabi bildiğiniz gibi vergi sorunları nedeniyle ABD piyasalarına doğrudan yatırım yapmaktan kaçınıyorum. Dolayısıyla, bu ETF’ler uluslararası finans kuruluşlarının İrlanda menşeli ürünleri. Eğer İrlanda muadili yoksa o zaman mecburen ABD menşeli versiyonunu da kullanabilirim. Tabloda gördüğünüz üzere yıllık yönetim ücretleri SPYS hariç (%0,09) hepsinin %0,07. SPYS ve IUSA kar payı dağıtıyor. CSPX ise kar payı biriktiren bir ETF.

Gelişmekte olan ülke piyasalarının hisse senetleri için
Gelişmekte olan ülkelerin hisse senedi piyasalarına yatırım yaptığım ETF, İrlanda menşeli ve Londra Borsasında işlem gören VDEM. Bu ETF için belirlediğim gölge ETF alternatifleri ise aşağıdaki tablodan gördüğünüz üzere VFEA, IEEM, EIMU ve EIMI. Son üçünün yıllık yönetim ücreti kesinti oranı %0,18 iken VFEA’nın ise %0,22. Bu ETF’lerin takip ettikleri endeksler ise FTSE Emerging Index, MSCI Emerging Markets Index ve MSCI Emerging Markets Investible Market Index.

ABD hazine tahvilleri için
Portföyümde yer alan VDTY, ABD hazine tahvillerine yatırım yapıyor. Bu ETF’nin gölgesi olarak VDTA ve IBTM‘i belirledim. IDTL‘i de gölge ETF olarak düşünmüştüm ilk başta. Ancak daha sonra ABD uzun vadeli hazine tahvillerini içeren IDTL’i portföyüme katmaya karar verdim. 🙂 Aşağıda yer alan tablodan belirlediğim ETF’lerin kar payı dağıtıp dağıtmadıklarını ve takip ettikleri endeksleri görebilirsiniz.

Gelişmekte olan ülke tahvilleri için
Yurtdışı yatırımlarım kapsamında portföyümde yer alan son varlık sınıfı ise gelişmekte olan ülkelerin tahvillerine yatırım yapan VDET. İkame olarak kar payı dağıtmayan versiyonu VDEA‘yi ile SEMP‘i belirledim. Bununla birlikte, SEMP’in yıllık yönetim ücreti kesintisi (%0,45) diğerlerine göre biraz yüksek gibi görünüyor.

Yurtdışı portföyüme eklemeler
S&P 500 tarihi zirvelerinde dolaşıyor şu an. S&P 500’ün Shiller fiyat/kazanç oranının (29,8) 20 yıllık ortalamasının (25,7) üzerinde olduğunu yazmıştım bir süre önce. Ayrıntılar için şu yazıya bakabilirsiniz. Dolayısıyla, hiçbir endeks düzeltme yapmadan sürekli artamayacağına göre önümüzdeki dönemde keskin düzeltmeler görmemiz kaçınılmaz diye düşünüyorum. Ne zaman ve ne sebeple olabileceği hakkında ise hiçbir fikrim yok. Ancak, gerçekleştiğinde nasıl hareket edeceğimi planlamış oldum.
Vakit geçirmeden de eyleme geçtim. İlk olarak VDTY’ye göre daha yüksek negatif korelasyon sergileyen IDTY’den 591 dolarlık alım yaptım. Interactive Brokers’ın 10 dolarlık aylık minimum komisyon şartı nedeniyle her ay 2 alım yapmayı planlıyorum. Bildiğiniz gibi işlem başına 5 dolar düşüyor komisyon. Yani alıma düzenli olarak devam edeceğim. Ayrıca, bu yıl dolar bazında %17 getiren gelişmekte olan ülke hisse senetlerine olan yatırımlarıma (VDEM) yaklaşık 1.020 dolarlık bir ekleme yaptım.

Son alımlarla birlikte kar payı dağıtan ETF’lerimden elde etmeyi umduğum nakit akışı da aşağıdaki tablodan görüldüğü üzere yıllık 263 dolara yükseldi.

Sonuç olarak
S&P 500 ile ters yönde hareket eden varlıkları portföye katarak portföyün riskini azaltırken, gölge ETF yöntemini kullanarak vergi maliyetine katlanmadan yeniden dengeleme yapmak mümkün olabilir diye düşünüyorum. Bu taktik, riski artırmadan elimde daha az nakit tutmamı da olanaklı kılacak. Tabi gerçek hayatta ne derece uygulayabileceğim bilemiyorum. Onu da yaşayıp göreceğiz artık. 🙂 Siz ne dersiniz? Sizce bu yöntem işe yarar mı?
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, sağlıcakla kalın.
Okuyucularıma Not
Pinti Değil Tutumluyum’a ilgi gösterdiğiniz için teşekkür ederim. Bu bloğu ayakta tutabilmek ve masraflarını karşılayabilmek için bağlı linkler kullanmaya karar verdim. Eğer burada yazdıklarımın size bir değer kattığını düşünüyorsanız, aşağıdaki linklere tıklayarak bana destek olabilirsiniz.
Ya da doğrudan bana bir kahve ısmarlayabilirsiniz: Buy Me a Coffee
Interactive Brokers ile 33 ülkede yer alan 135 piyasaya 23 farklı para birimi kullanarak erişebilirsiniz. Hisse senedi, tahvil, opsiyon, futures, FX ve fon işlemlerinizi çok düşük maliyetle yapabilirsiniz. Interactive Brokers hesabınıza para transferini Türkiye’de ki Türk Lirası hesabınızdan EFT yaparak gerçekleştirebilirsiniz. Bunun için Interactive Brokers hesabı açın.

abd piyasalarına doğrudan yatırımdan kaçınma sebebinizi açıklar mısınız, ameritrade hesabı açmak için belgelerimi gönderdim ve alış satışlarımı orda yönetmek istiyorum bazen sık işlem yapmaktan çekinmiyorum. anlamadığım husus şu ırs w8 formunda vergiyle alakalı bir kısım doldurduk yüzde 20 şeklinde burası sanırım temettüyle ilgili çünkü ameritrade aracılığıyla alış satış yapan tanıdıklarım herhangi bir kesinti olmadığını söylüyorlar. yani biz ameritrade üzerinde işlem yaparken A hissesini 10dan alıp 20den sattığımızda hemen satış esnasında mı o 20lik marjı ödüyoruz yoksa parayı ülkeye getirince burada mı?
bu muhteşem günlüğünüzü çok bilgilendirici buldum, yeni keşfettim ve severek takip ediyorum. yatırım hayatımızda herkese başarılar diliyorum.
ayrıca webull kullanan var mı yahut önerir misiniz yani arayüzü vs ameritrade ötesi kolaylık sağlıyor hesap açılışı da çok zor değil gibi araştırmalarım neticesinde edindiklerim bunlar
Webull kullanmadım hiç. Dolayısıyla olumlu olumsuz bilgim yok. Ama kişisel deneyiminizi burada paylaşırsanız herkes için yol gösterici olur.
Merhaba Can Bey;
Yabancılar için ABD varlıklarından elde edilen değer artış kazancı vergisi sıfırdır. Yani alıp sattığınız ABD sermaye piyasalarında işlem gören hisselerinden elde ettiğiniz kar için vergi ödemezsiniz. Ancak, ABD sermaye piyasalarında işlem gören hisse senetlerinden elde edilen kar payı için yabancılardan vergi alınıyor: %30. Ancak, vergi anlaşması nedeniyle Türk vatandaşları için bu oran %20. Kar payı hesabınıza yatarken otomatik kesilir. Ben, %20’den daha az vergi ödemek istediğim için ve veraset ve intikal vergisinin ABD’de %40 olması dolayısıyla İrlanda menşeli ETF’lere yatırım yaparak, dolaylı yoldan ABD sermaye piyasalarına yatırım yapıyorum. Konuyla ilgili şu yazılarıma göz atabilirsiniz:
Yurtdışı Piyasalara Yatırım: İlk Bakış
Vergi Sorunu ve Yurtdışı Piyasalara Yatırım
Aracı Kurum ve Yurtdışı Piyasalara Yatırım
Veraset ve İntikal Vergisi: Yurtdışı Yatırım
Beğendiğiniz yazılarımı paylaşmayı da unutmayın diyor ve bol kazançlar diliyorum.
mr tutumlu, değerli yorumun ve tüm emeklerin için teşekkür ederim.
ayrıca belirttiğiniz tüm yazıları okudum, diğerlerini ve yine diğerlerini de çünkü tekrar belirttiğim gibi araştırmalarınız çok değerli.
çok basite indirgeyerek sormam gerekirse ki belirttiğiniz yazılara tekrar göz attığımda bu merak uyandı, türkiye’den TDA hesabıma 2000 dolar gönderip buradaki sermayem ile alış satışlara başladığımı varsayalım ben yine A hisseni 10 dolardan alıp 20 dolardan sattım ve sermayem 4000 dolar oldu buradaki kazanç tamamen değer artış kazancı bu sermayeyi türkiye’ye olduğu gibi taşıyabiliyor muyum vergisiz. çünkü vergi sorunu yazınızda değer artış kazancı için GVK’nın düzenlemesi olduğundan bahsetmişsiniz.
ABD vergi mevzuatına göre bir yabancı olarak ABD sermaye piyasalarında işlem göre varlıklardan elde ettiğiniz sermaye kazancınız vergilendirilmiyor. Ancak, Türk mevzuatına göre vergiye tabi. 🙂 Yani örneğinizden hareketle 2 bin dolarlık sermaye kazancınız için Türkiye’de vergi ödemek zorundasınız.
Merhaba,
Yeniden dengeleme yaparken herhangi bir kar etmemiş oldunuz sonuç olarak doğru mu? Yoksa ben mi bir sey kaçırıyorum?
Merhaba Anıl Bey;
Karı piyasa düzelirken elde edeceğiz. Çünkü değerlenen tahvilimizi satıp, ucuzlayan S&P 500 yatırımımızı artırıyoruz yeniden dengeleme ile. Gölge ETF yöntemi ile yeniden dengeleme yaparken yaptığımız al-sat işlemlerinden doğabilecek aşırı vergiden kaçınmayı hedefliyorum. Bu açıdan önemli bu yöntem. Amerikalılar ise zarar ettiklerinde doğrudan vergi matrahlarından düşebiliyorlar ve buna benzer bir yöntemi S&P 500 düştüğünde vergi yüklerini azaltmak için kullanıyorlar. Selamlar.
Merhaba. Sizi takip ettiğim kadarıyla en son temettü veren fonlarda da alım yapıyordunuz. Yurtdışı temettü geliri ve Türkiye’deki Eurobond geliri vergilendirilmesi beraber mi yapılıyor merak ettim. Örneğin 2020 yılı için;
47000TL Eurobond kupon + 2900TL Yurtdışı temettü gelirimiz olsa, tek başına 49000 limitinin altında kalan Eurobond kupon gelirini de mi beyan etmek gerekir?
Selamlar.
Merhaba Murat Bey;
Çok güzel bir soru sormuşsunuz. Bildiğim kadarıyla Eurobond kupon gelirleri ile 2.600 TL’lik yurtdışı kar payı limiti arasında bir bağ yok. Yani o limiti aşınca otomatikman Eurobond kupon gelirlerinizde (Kira, yurtiçi kar payı gelirleri vb. ile birlikte 49.000 TL’nin altındaysa) beyan etmeniz gerekmiyor. Zira Hazine Eurobondlarında stopaj var ama %0. Diğer stopaja tabi menkul kıymetlerin iratlarıyla birlikte değerlendiriliyor. Yurtdışı varlıklardan elde edilen kar payları ise stopaja tabi değil. Selamlar.
kar payı dağıtımı yapıp yapmadığını gösteren ekran görüntülerinin kaynağını paylaşmanız mümkün müdür?
Teşekkür ederim.
Onları Excel’de kendim oluşturdum Anıl Bey. Yazıda verdiğim linkleri tıklayarak ilgili ETF’lerin özeliklerine ulaşabilirsiniz.
Merhaba
S&P 500 ile uzun vadeli tahviller arasındaki negatif korelasyon özellikle son yıllarda kaybolmuş gibi gördüm. Aynı endeksleri takip eden farklı ETF’lerle, örneğin VOO (S&P 500) ile TLT (20+ yıllık tahviller) ile bakıldığında sizin Yahoo Finance’tan eklediğiniz grafikteki tablodan farklı. Bu neden kaynaklanabilir olabilir?. Eğer öyleyse, önümüzdeki dönemde enflasyon beklentilerinde olabilecek artışlar (her ne kadar FED faiz artırmayacak gibi gözükse de) her iki varlık sınıfında da sert düşüşlere neden olabilir mi, portföy dengeleme mekanizmanız açısından böyle bir risk görüyor musunuz?
Sevgiler.
Merhaba Alp Bey,
S&P 500 ile uzun vadeli tahviller arasındaki yüksek negatif korelasyonun devam edip etmediği güzel bir soru. Zira 2020 yılı Mart ayında belli bir süre için aynı yönde hareket ettiler. O zamanki bazı yazılarımda da bunu dile getirmiştim. Zaten bu yüzden 20 yıl ve üzeri vadeli ABD tahvili ETF’lerine bir süre yatırım yapmadım. Ancak, 2020 Mart düşüşü başladıktan kısa bir süre sonra uzun vadeli ABD hazine tahvilleri S&P 500’ün aksine ciddi ölçüde değerlenmiş gözüküyor. İlk baştaki aynı yönlü düşüş hareketi ise nakit ihtiyacı olan büyük fonların en büyük ve likit piyasa olan tahvil piyasasında satıştan kaynaklanmış gözüküyor. Bu nedenle, uzun vadeli ABD Hazine kağıtlarını portföye katmaya karar verdim. Yahoo Finance’tan VOO, TLT ve IDTL.L ETF’lerinin grafiğine baktım. TLT ve IDTL mart 2020 düşüşünde tamamen aynı şekilde hareket ediyor. Yani S&P 500’in düşerken yukarı çıkmışlar. Grafikte başlangıç noktasını 1 yıl seçerseniz sizde görebilirsiniz. Selamlar.
Oncelikle blogunuzun takipcilerindenim bugune kadar da kafa yapisi ve yatirim stratejisi ve hayat amaci anlaminda kendime en yakin buldugum fikirler sizin,o yuzden oncelikle emeginiz icin tesekkurler.
Bu golge etf olayinda ben de biraz cekimser yaklasacagim,cunku durum bence biraz covid nedeniyle olusan para akimlarina ozguydu.
Bahsettiginiz harekette tum gelisen ulkelerden para cikisi ve en guvenli limanlar olan amerikan uzun vadeli tahvillerine ve altina yoneldi,bu ikisinin fiyatlarinda artis ve etflerinde deger kazanimi gormemiz(borsalar cakilirken) cok normal.
Fakat simdi onumuzde ozellikle uzun vadeli tahvil bulunduranlarin onunde iki tane risk var: -biden yonetimiyle uzun vadeli tahvillerden cikip EM lere geri donen para nedeniyle deger kaybi
-fed in %2 den de yuksri gitmedikce dokunmayacagi faizler ve gevsek mali politika sonucu olusacak enflasyon baskisi ve ikisinin sonucu olarak yine amerikan 10-20 yillik faizlerin yuksri gelisi ve etflerinin dususu
Ve hatta bu ikisi yuksrida baska birinin de bahsettigi gibi ayni anda da olabilir,s&p sizin de hep dediginiz gibi pahali tarihsel olarak,herkes farkinda borsalardaki olusan balonun,yani tahviller cazip hale geldigi anda enflasyon karsisinda(us 10 yilliklar yukwri geldiginde cdslerini de koyarak EM bondlar daha da yuksri gelmek zorunda kalacak daha da para akacaktir oralara…) reel dolar getirisicgorulen her yerde bond fiyarlarinin dusmesi cok olasi diye dusunuyorum.
Bu risk bizim cdslerimiz su anki gibi iyi bir seviyede olsa bile bizim eurobondlarin deger kaybi icin de aslinda bir risk,us t notelari duserse tum dunya da takip eder 🙂
Umarim yanilirim tabi ama sizin yorumunuzu mersk ediyorum,ayni anda hareket etmeleri bence daha olasi,kovid olaganustu bir durumdu ve bunun icin iyi bir gosterge degildi bence ne dersiniz?
Merhaba Ufuk Bey,
Öncelikle bloğu beğenmeniz beni sevindirdi. Beğendiğiniz yazılarımı paylaşarak bana destek olabilirsiniz bu arada. 🙂 Kendi düşüncelerimi ve hatalarımı da içerecek şekilde deneyimlerimi paylaşıyorum bu blogta. ABD uzun vadeli devlet tahvilleri ile hisse senetleri arasındaki negatif korelasyonun değişip değişmediğinden bende şüpheliydim. O yüzden Mart’ta ki fırsatı kaçırdım zaten. Şimdi eyleme geçiyorum. Ama geleceği de bilmediğimin farkındayım. Bu ilişki dediğiniz gibi değişmişte olabilir. Ama bence değişmeme ihtimali değişme ihtimalinden daha yüksek. Bu anlamda aslında bir bahse girdim. Bu bahisten karlı çıkıp çıkmayacağımı ise ancak zaman gösterecek. 🙂 Sevgiler.
Merhabalar
Bazen okuyorum okuyorum ama beyin bir yerde cevap vermemeye başlıyor, sanırım bu an o anlardan birisi 😄 Yukarıda verdiğiniz cevapta girdiğiniz bahis tam olarak ne üzerine açabilir misiniz? Yani hisse senetleri ve uzun vadeli tahvil arasında negatif korelasyon var mı yok mu bahsi mi? Ve anladığım kadarıyla siz negatif korelasyon olduğuna bahse girdiniz dolayısıyla portföye uzun vadeli tahvil eklediniz? Umarım doğru anlamışımdır zira sınırlı ekonomi bilgimin de bir sınırı var 🙂
Doğru anlamışsınız Çağlar Bey. ABD uzun vadeli hazine tahvillerinin SP500 ile negatif korelasyonu olduğu üzerine bahse girdim. Selamlar.
Selamlar, hem yurtdisinda yaşayan arkadaşlar hem de sayenizde etf yatırımı yapmak yönünde araştırmalar yapıyordum, sorduk sorusturduk belli bir seviyeye geldik, ozellikle beklenen gida enflasyonu nedeni ile tarim etflerinin yapısını iyice öğrenelim dedik. Bir ara, iyi de bu etfleri nasil alacağız diye sormak aklımıza geldi. Is yatırımda kesin vardır diye nasil kurduysa kafamda artık. Bugün sordum. Artik acmiyorlarmis. Yazdiklariniz kıymetli, soyle ki hemen yurtdisi brokerlarla temas edeyim dedim, sizin tr’den islem yaptığınızı okudum. Halen yapabiliyor musunuz, is yatirim bana 2019 mart gibi yasaklandı dedi. Iyi aksamlar.
Merhaba Ufuk Bey;
Geçen sene Gedik Universal ile çalışmıştım. IBKR altyapısını kullanmayı bıraktılar. Dolayısıyla, şimdi IBKR ile doğrudan çalışıyorum. Ancak, ETF alımında herhangi bir sıkıntı olacağını sanmıyorum. Bol kazançlar.
Varlık barışı var. Bundan bireysel yatırımcılar yararlanamıyor mu? Bilginiz var mı?
https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/nedim-turkmen/yurtdisindaki-parasini-bildirmeyenlerin-imdadina-varlik-barisi-yetisti-6125696/
Merhaba İbrahim Bey;
Varlık barışından yararlanabilirsiniz tabi. Daha önce yurtdışında bulunan yatırımlarınızı ülkeye getirebilirsiniz cüzi bir vergiyle. Ama alım satımlarda pek bir yararı olmaz. Bol kazançlar.
Tutumlu bey,
Cevap için teşekkürler.
Aslında sorunum biraz katmanlı.
Bir kaç ayda al sat yaparak 1600$ dolar para kazandım. Ama bunu yaparken de Türkiye’deki bankalara 1000$ komisyon ödedim. Doğal olarak beni çok rahatsız etti/ediyor. Bunun için Ameritrade ve Interactive brokers kullanmayı düşünüyorum. Standart Amerikalı için hisse traderligi kazanç vergilendirilmesinde tabii. Türkler Türkiye’de BIST’ten hisse kazancı vergiye tabi değil sadece isyat tarzı yatırım ortaklığı hisselerinin bir yıldan kısa süre içinde trade yapılması vergiye tabi ve direk satış gerçekleşirken kaynaktan otomatik olarak kesiliyor. Beyana tabi değil.
Şimdi ben kazandığım 1600$ parayı direkt Türkiye’deki hesabıma çeksem. Varlık barışı kapsamında vergi vermekten kurtulur muyum? Ya da Haziran’a paramı katlasam ve gene varlık barışı bitmeden çeksem?
Bir de ameritrade normal Amerikalı için kurulmuş bir platform olduğu için tıpkı bizdeki yatırım ortaklığı hisselerinin kazançlarının kaynaktan(satarken) kesilmesi gibi otomatik olarak gelir vergisini hisse satışında kesiyor mu? Bu durumda ben hisseyi satarken kazancından otomatik kesinti olursa varlık barışının bir anlamı kalmamış oluyor.
Merhaba İbrahim Bey;
Anlattıklarınızdan Türkiye’de yerleşik bir aracı kurum kullanarak yurtdışı piyasalarda al-sat yaptığınızı ve 1.600 dolar brüt kar ettiğinizi anlıyorum. Öte yandan bu işlemler nedeniyle de 1.000 dolar komisyon ödemişsiniz. Sizden vergi talep edecek iki devlet var: ABD ve Türkiye. ABD, al-sat yaparak elde ettiğiniz kardan yabancı olmanız dolayısıyla vergi almıyor. Ancak, Türkiye devleti yurtdışı piyasalarda yaptığınız al-sattan elde ettiğiniz kardan vergi alıyor. Bununla birlikte, vergi matrahı net kar üzerinden alınır. Yani 1.600 – 1.000 = 600 dolar net kar üzerinden. Tabi, net karı alım-satım işlemlerinin gerçekleştiği tarihteki kur üzerinden TL’ye çevirerek hesaplamanız gerekiyor. Bu vergiyi, vergi beyannamesi vererek ödemeniz gerekiyor. Bu kapsamda, varlık barışını incelemediğim için yararlanabilir misiniz bilemiyorum. Son sorunuzla ilgili olarak TD Ameritrade ABD merkezli bir kuruluş ve bu nedenle Türkiye devleti adına vergi toplamaz. Ayrıca, yurtdışı piyasalarda elde ettiğiniz kazançlar da stopaja tabi değildir. Dolayısıyla, beyanname vererek sonradan ödersiniz. Konuyla ilgili şu yazıma bir göz atabilirsiniz.
Vergi Sorunu ve Yurtdışı Piyasalara Yatırım
Bol kazançlar.
Amerikan devleti, Türkiye devleti için vergi toplayamaz demeniz benim için yeterli cevap oldu.
Olur da varlık barışından da yararlanırsam mükemmel olacak.
Teşekkürler kolay gelsin.
Günün ikinci sorusu da verdiğiniz yukarıda İbrahim Bey’e verdiğiniz cevapta Amerikan devleti yabancı olmamız sebebiyle alış satışlardan elde ettiğimiz karlardan vergi almıyo yazmışsınız. Yine muhtemelen birşey kaçırıyorum kısa zamanda çok fazla okuma yapıp öğrenmeye çalışmaktan biliyorum ama sorum şu : Ana konu Amerika’da vergi oranı %30 (Türkiye devleti ile anlaşmadan dolayı %20) olduğu için İrlanda menşeili ETF alımları yapmak değil miydi? Foruma geri dönüp ilk yazınızdan başlıcam sanırım 😄 Teşekkür ediyorum.
İbrahim Bey’in sorusu farklıydı Çağlar Bey. Anladığım kadarıyla TD Ameritrade yada IBKR’ın Türk devleti adına vergi kesip kesmediğine ilişkin sorusu vardı. Bende TD Ameritrade ile IBKR’ın Türkiye’de yerleşik şirketler olmamaları nedeniyle böyle bir şey yapmayacaklarını söylemek istemiştim. Dolayısıyla, yurtdışında kazandığımız kazançları Türkiye’de beyan ederek Türk devletine vergi ödüyoruz. Öte yandan, ABD sermaye piyasalarında işlem gören ABD hisselerinden elde ettiğimiz kar payları için dediğiniz gibi %30 (anlaşma nedeniyle %20) oranında vergiyi ise bu şirketler bizim adımıza kesip ABD devletine ödüyor. Başa dönmenize gerek yok. 🙂 Sevgiler.
Her iki soruma cevabınız için teşekkür ediyorum.İyi çalışmalar dilerim.
harika bir iş çıkarıyorsunuz, çok tesekkürler. Blogunuzda inanılmaz bir emek var, umarım bu emeğinizin karşılığını bol bol alırsınız, bu emege destek olmak adına paylaşım yaptım, ve affiliate linkinizden wire transfer hesabı açtım. Elimden başka bir şey gelirse de yapmak isterim.
şu konuları merak ediyorum, vaktiniz olunca yazabilirseniz cok sevinirim.
1. Gedik Uni’ den aldıgınız hisseleri yurtdısına transfer ederken zorluk yasadınız mı? bu süreç nasıl oluyor?
2.Gedik Universal ile artık ibkr ile calişmadıkları için yollarınızı ayırdıgınızdan soz etmiştiniz? Bunun ne gibi bir negatif etkisi var?
doğrudan ibkr ile çalıştıgınızda bir sıkıntı oldugunda erişim ve muhattap bulamama korkusunu nasıl yendiniz?
3. Gedik Universalde İrlanda menseli EFT lere yatırım yapmak mümkün mü?
4.Profesyonel yatırım tavsiyesi alabileceğim bir uzman arıyorum, nasıl bir arama yapmalıyım? beni dinlesin risk iştahımı anlasın ve yönlendirsin istiyorum. Çok iyi bilmediğim bir konuda hata yaparak birikimimden olmak istemiyorum. (alternatif maaliyet ödeyeceğime komisyon ödeyeyim konuları tam kavrayana kadar diye düşüyorum)
Şimdiden çok çok tesekkürler.
Merhaba Pelin Hanım;
Öncelikle ilginiz ve desteğiniz için çok teşekkür ederim. Bilgi ve deneyimimi paylaşarak sizin gibi okuyucularıma faydalı olmak beni mutlu ediyor. Sorularınıza da elimden geldiğince yanıtlamaya çalışayım. İlk sorunuzla ilgili olarak maalesef süreç 3 aydır sürüyor. Gedik Yatırım sürenin uzamasından IBKR tarafını sorumlu tutuyor. Elektronik çağda hesap bilgilerinin 3 ayda aktarılamaması gerçekten şevk kırıcı. İkinci sorunuzla ilgili olarak ücretler ve komisyonlar müşteri aleyhine değişiyor. Ayrıca, IBKR ile doğrudan çalışmak maliyet anlamında daha avantajlı. IBKR live chat ile müşteri temsilcine de ulaşabiliyorum. 2 yada 3 kez kullandım ve sorunlarımı hallettim. Üçüncü sorunuzla ilgili olarak görüştüğüm bir personel mümkün olmadığını söylemişti. Ancak, aynı altyapıyı kullanan ve hesabımın olduğu başka bir yatırım danışmanı bana mümkün olduğunu söyledi. Esasen İrlanda menşeli ETF’ler Londra Borsasında işlem görüyor ve hisse senedinden farkı yok. Dolayısıyla mantıken alınabiliyor olması lazım. Son sorunuzla ilgili olarak önerebileceğim herhangi bir yatırım danışmanı yok. Şahsen kullanmayı da hiç düşünmedim. Çünkü piyasadaki çoğu yatırım danışmanının bilgisinin ve zekasının benden daha fazla olduğunu sanmıyorum. Daha da önemlisi aramızda çıkar çatışması olması yüksek. Onlar komisyonlarına ben ise sermeyemi korumaya çalışıyor ve getiri oranına bakıyorum. Tabiki öğrenme aşamasında yanlış kararlar alabilirim. Ancak bu öğrenmenin maliyeti. Bu maliyete de sadece bir kez katlanacağım. Tabi bunlar benim düşüncelerim. Yatırım işinde en önemli husus gece yattığınızda rahat uyuyabilmek. Nasıl rahat uyuyacaksanız öyle yatırım yapmanızı öneririm. Sevgiler.
Cevaplarınız için çok çok teşekkürler. Son soruma verdiğiniz cevap için ayrıca teşekkürler. Ben de böyle hissediyor ama adlandıramıyordum. Sanırım bu sorumluluğu sırtlanmaktan başka çare yok. Lütfen yazmaya devam edin.
Rica ederim Pelin Hanım. Selamlar.
Merhabalar. Faydalı paylaşımlarınız için ben de teşekkür etmek isterim öncelikle. Anlayamadığım kısma gelince; portföyünüzde standart tuttuğunuz ETF’leri bozdurmamak için mi gölge ETF kullanıyorsunuz? Yani, değerlenen (gölge olmayan) IDTL’nizi satıp, düşen VUAA’dan da satıp, sonra hepsiyle VUAA alsanız, vergi konusunda bir dengeleme olmuyor mu? İlginiz için teşekkür ederim.
Merhaba Özgür Bey;
Dediğiniz ‘wash sale’ uygulamasına giriyor ve vergi idaresi bunu dolandırıcılık olarak kabul ediyor. 🙂 En azından ABD vergi idaresi uygulaması bu şekilde. Bizimkilerin ne yaptığı hakkında ise hiç bir fikrim yok. Büyük bir ihtimalle uluslararası kabul görmüş uygulamaları takip ederler. O yüzden uzun vadede vergi cezası riskine girmemek için gölge ETF’ler ile dengeleme yapmayı planladım. Selamlar.