
Politika faizi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın para arzını ve ekonomiyi istediği yönde etkilemek için kullandığı araçlardan bir tanesidir. Politika faizi artırılarak enflasyon kontrol altına alınıp fiyat istikrarının sağlanması ve ulusal para biriminin değerinin de korunması hedeflenir. Daha ayrıntılı bilgi için şu linki inceleyebilirsiniz. Bugünlerde ikinci kur şokunu yaşıyoruz ve bu filmin sonu büyük bir ihtimalle kallavi bir faiz artışıyla son bulacak gibi gözüküyor. Alternatif politika seçeneği ise yatırımcı açısından daha iç karartıcı. O halde piyasalardan bir adım önde düşünmeye çalışalım ve soralım: politika faizi 2018 yılında olduğu gibi ciddi bir şekilde artırılırsa ne olur?
Politika faizi şu an kaç?
Kağıt üzerinde politika faizi, Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun önceden ilan edilen bir takvim doğrultusunda yapılan toplantıları ile belirleniyor. Halihazırda Merkez Bankası tarafından bir haftalık vadeli repo ihale faizi politika faizi olarak kullanılıyor. Örneğin en son toplantıda mevcut politika faiz oranının (%8,25) korunmasına karar verilmiş. Gerçek dünyada ise durum biraz karışık. Esasen etkin politika faizi oranının ne olduğu belli değil denilebilir. Ayrıntılı bilgi için Mahfi Eğilmez’in bu yazısına ve şu yazısına bakabilirsiniz. Son durumu ise Eğilmez 9 Ağustos tarihli yazısında özetlemiş.
Politika faizi 2018 kur şokunda ne kadar artmıştı?
2018 yılındaki kur şokunda politika faizi %6,25 artırılarak %24’e çekilmişti. Nominal faizi değilde reel faizi dikkate almak aslında daha doğru olur. Bu açıdan bakıldığında 2018 yılında bir ara yıllık enflasyon %25’i görmüştü. Dolayısıyla reel faiz, yani nonimal faiz eksi beklenen enflasyon oranının, çok daha düşük bir rakam olduğunu belirtelim. Şu an yıllık enflasyon %12 civarında ve politika faizi ise %8,25. Yani reel faiz -%3,75! Yine bir kalemde %6 – %7 civarlarında bir faiz artışı yapılacağını varsayarsak nominal faiz oranı %14 – %15; reel faiz ise %2-3 civarı olur.
Politika faizi arttığında
Ülkenin makroekonomik politikalarını belirlemek küçük yatırımcının boyunu aşıyor. Yapabileceğimiz izlenen politikaların sonuçlarını öngörüp kişisel düzeyde tedbir almakla sınırlı ne yazık ki. Bugünlerin geleceğini 7 ay önceki Kur Şoku ve Senaryosu ve Yatırım başlıklı yazımda söylemiştim. Şimdi enflasyonu kontrol altına almak ve Türk Lirası’nın değerini korumak adına yapılacak ciddi bir faiz artışının olası etkileri neler olabilir sorusunu yanıtlamaya çalışalım:
Döviz ve kurlar
En çok merak edilenden başlayalım. Yani dolar ne olur sorusundan. 🙂 Bu tür zamanlarda Dolar/TL kurunun nereye gideceğini tahmin etmek mümkün değil. Ancak iktisat teorisi overshooting (hedefin aşılması) olacağını öngörür. Yani kur düzeyi politika yapıcıların dayanamayacağı bir noktaya gelir ve tepki olarak faiz artışı yapılır. Daha sonra kur o noktadan önemli ölçüde aşağı iner ve dengelenir. Aşağıdaki resimden görüldüğü üzere 2018 yılında da kur hızlıca 7’ye doğru yükselmiş ve faiz artışından sonra da 5,3’lere kadar gerilemişti. Tabi kur uzun süre oralarda kalmadı çünkü politika faizi bir süre sonra enflasyon dikkate alınmadan yeniden indirilmeye başlandı. Neyse, aynı senaryonun bu kez farklı rakamlarla gerçekleşeceğini beklemek makuldür diye düşünüyorum.

Kaynak: www.tcmb.gov.tr
Borsa İstanbul
Sırada Borsa İstanbul sevdalılarının aklındaki soru var. Hemen cevaplayayım: diğer her şey sabitken faiz oranları artarsa borsa düşer. Niye? Vadeli mevduat borsaya rakip bir yatırım aracıdır. Reel faiz pozitif ve yeterince çekici olursa bir kısım yatırımcı borsadan çıkıp vadeli mevduata yada Türk Lirası cinsinden devlet tahviline yönelecektir. Tabi faiz artışı ilk etapta kurdaki kontrol edilemez artışı engellediği için kısa vadede olumlu da algılanabilir. 🙂 2018 yılında faiz artışından sonra sanki bir 6-7 bin puan artış oldu diye hatırlıyorum. Nitekim aşağıdaki grafikten görüldüğü üzere faiz artışının yapıldığı 13 Eylül’den itibaren bir 6 bin puanlık artış olmuş. Sonra gidişat zik zaglı bir şekilde aşağı yönlü tabi. 🙂

Kaynak:www.tcmb.gov.tr
Hazine Eurobondları
Benim açımdan hisse senetlerinden daha önemli bir konu Eurobondlar’ın nasıl etkileneceği. Kural olarak tahvilin fiyatı ile piyasa faiz oranları ters hareket eder. Ancak Eurobond Türk Lirası cinsinden bir tahvil değil. Eğer olası faiz artışı ile birlikte Türkiye’nin CDS primleri düşerse Eurobondlar’ın getirileri düşerken fiyatlarının dolar cinsinden artacağını düşünüyorum. Tabi Türk Lirası değerleneceği için Türk Lirası cinsinden Eurobond fiyatları düşecektir. Net etki nereden (dolar veya TL) baktığınıza göre değişir kısaca. Ancak, kişisel düzeyde zaten vade sonunu bekleyeceğim için fiyat dalgalanmasının finansal bağımsızlık portföyüm açısından bir anlamı yok. Vade sonuna kadar elde edeceğim dolar bazlı yıllık ortalama getiriyi Eurobond’u alırken sabitliyorum zaten… Tek sıkıntı, eğer Eurobond çok değerlenirse portföye yeni tahvil eklemek daha pahalı hale gelir, getiri oranı da daha düşük olur.
Krediler
Politika faizinin yükselmesi ihtiyaç ve konut kredi oranlarının da yükselmesine yol açacaktır doğal olarak. Yani kısa süren bedava para döneminin bitmiş olacağını söyleyebiliriz. Bedava Para Verseler Alır mısınız? başlıklı yazımda kamu bankalarının enflasyonun altında bir faiz oranıyla zararına kredi dağıtmalarını yatırım açısından incelemiştim. Bu yapay düşük faiz oranlarından yararlanarak makul fiyatlarla gayrimenkul edinmiş olanlar kar edecekler büyük bir ihtimalle diyebilirim. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun.
Ekonomi
Politika faizi oranının yükselmesi ekonomik aktiviteyi daraltıcı yönde etkileyecektir. Zaten hedeflenen ve istenen de budur. Zira daralan ekonomik aktivite enflasyonu düşürücü etkide bulunur. Diğer bir deyişle, tüketim ve yatırımlar kısa vadede azalır. Toplam talep daralır. Üreticiler daralan talep karşısında fazla zam yapamazlar. Öte yandan yan etki olarak kısa vadede işsizliğin artacağını da belirtmek zorundayım. Zamanla enflasyondaki düşüşe paralel olarak politika faizi de makul sınırlar içinde kademeli olarak düşürülebilir. Kalıcı ve sürdürülebilir ekonomik büyüme, yüksek nitelikli istihdam ancak ülke tasarruflarının verimli alanlara yatırılmasıyla ve yapısal reformlarla sağlanabilir. Ekonomik Büyüme Potansiyeli başlıklı yazımda bu konuyu ayrıntılı olarak ele almıştım. Meraklı okuyucularıma bir göz atmalarını tavsiye ederim.
Sonuç olarak
Rasyonaliteden uzak düşük faize dayalı aşırı kredi büyümesi ile gidilecek yolun sonu fakirlik maalesef. 2018 yılında da 2020 yılında da olan bu. Umarım bir kaç yıl sonra aynı filmi üçüncü kez seyretmek zorunda kalmayız.
Sağlıcakla kalın.
Okuyucularıma Not
Pinti Değil Tutumluyum’a ilgi gösterdiğiniz için teşekkür ederim. Bu bloğu ayakta tutabilmek ve masraflarını karşılayabilmek için bağlı linkler kullanmaya karar verdim. Eğer burada yazdıklarımın size bir değer kattığını düşünüyorsanız, aşağıdaki linklere tıklayarak bana destek olabilirsiniz.
Ya da doğrudan bana bir kahve ısmarlayabilirsiniz: Buy Me a Coffee
Wise (eski adıyla TransferWise) hesabı ile yurtdışı aracı kurumlara düşük maliyetli para transferi yapmak için: Wise hesabı açın.
Interactive Brokers ile 33 ülkede yer alan 135 piyasaya 23 farklı para birimi kullanarak erişebilirsiniz. Hisse senedi, tahvil, opsiyon, futures, FX ve fon işlemlerinizi çok düşük maliyetle yapabilirsiniz. Interactive Brokers hesabınıza para transferini Türkiye’de ki Türk Lirası hesabınızdan EFT yaparak gerçekleştirebilirsiniz. Bunun için Interactive Brokers hesabı açın.

Merhaba Bay Tutumlu, eurobondlarda iflas ya da temerrüt olasılığı var mıdır, bu ortamda bu olasılık yüksek midir ? Ayrıca eurobondlarda güncel vade tavsiyeniz nedir ( vade aralığı olarak da belirtseniz sevinirim) ? Teşekkürler
Merhaba Hakan Bey;
Eurobondlarda temerrüd riski var. Aşağıda linkini verdiğim yazıda Eurobondlarla ilgili ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz.
Eurobond
Vade ile ilgili birşey söyleyemem amacınıza ve ne kadar risk almak istediğinize göre tercihler değişebilir. Yaygın bir yatırım stratejisi öğrenmek isterseniz aşağıdaki linkini verdiğim yazıya bir göz atabilirsiniz.
Tahvil Merdiveni Stratejisi ile Portföy Oluşturma
Selamlar.