İlk Kilometre Taşı: Portföy Büyüklüğü

İlk kilometre taşı hedefimi 2020 yılının Temmuz ayı ortasında gördüm. Finansal portföy büyüklüğüm 50 bin doları aştı. Tabi hangi portföy büyüklüğünü kilometre taşı olarak göreceğiniz subjektif bir karar. Benim aklımda ilk kilometre taşı olarak bu rakam vardı. Niye 50 bin diye ısrar ederseniz cevabım 100 bine ulaşmak çok uzun vakit alıp motivasyonumu bozacaktı olur. 🙂 Doğal olarak ikinci kilometre taşım ise 100 bin dolar olacak. Tabi dünyanın bin türlü hali var. Bu rakamı görür müyüm bilemiyorum. 🙂 Ancak yola çıktığımda ilk kilometre taşına ulaşmak da zor görünüyordu. Yaklaşık 3 yıllık bir zaman diliminde bu noktaya ulaştım. Şimdi portföye biraz daha yakından bakalım.

Genel portföy dağılımı

Aşağıdaki grafikte finansal bağımsızlık portföyümün dolar bazında güncel dağılımını görüyorsunuz. Buna göre portföyde Eurobond ağırlığı %65,8’i buluyor hala. 2019 yılı sonuna ilişkin portföy durumu yazımda ise Eurobond ağırlığını %76,58 olarak belirtmiştim. Son 6 ayda S&P 500 ETF ağırlığım %1,43’ten %4,6’ya çıkarken Bist hisse senetlerimin ağırlığı ise %7,81’den %11,9’a çıktı. Nakit rezervimde de artış oldu: %14,2’den %17,7’ye yükseldi. Toplam hisse senedinin portföyümdeki payı ise %16,5’a yükselmiş oldu. İdeal portföy ağırlıklarıma hala uzak olsam da gidişat doğru yönde gibi gözüküyor. Öte yandan Covid-19 salgınının yol açtığı küresel ekonomik kriz ve varlık fiyatlarındaki şiddetli dalgalanma yurtdışı varlıklara olan yatırımlarımın hızını yavaşlattı. Keza ihtiyat amacıyla elimde daha fazla nakit birikmek zorunda kaldım. Nakit tutmanın bir fırsat maliyeti var tabi. Öte yandan yeni fırsatlar ortaya çıkarsa değerlendirme seçeneğim olacak. Bu durum gece rahat uyumamı sağlıyor. 🙂

İlk kilometre taşı için tasarruf oranımı, getiri oranımı daha büyük rol oynadı?

Bu sorunun yanıtı çok açık: belli bir ölçeğe ulaşana kadar tasarruf oranı daha önemlidir. Tasarruf oranının önemine ilişkin şu yazıma bir göz atabilirsiniz henüz okumadıysanız. Doğal olarak ilk hedefime erişirken de harcanabilir gelir düzeyi ve tasarruf disiplinim belirleyici oldu. Peki bu portföy büyüklüğünün ne kadarını yatırımdan elde ettiğim getiri oluşturuyor diye merak eden okuyucular olabilir. Çok net bir yanıt veremem. Ama bir tahmin yapmam gerekirse %20 civarı derim. Yani kabaca 3 yıllık bir zaman diliminde %20. Bu getirinin neredeyse tamamı da Eurobond kupon gelirleri ve fiyat artışı kazancından geliyor. Hisse senetlerinde dolar bazında performansım ise vasat. Tek tesellim portföyün hisse senetleri kısmında bir kaybımın olmaması. Yıllık ortalama getiri oranımı tahmin etmem gerekirse %7’nin biraz üstü diyebilirim. Zaten hedefim de buydu.

Sonuç olarak

Elimde sihirli bir değnek yok. Dünyanın en iyi yatırımcısı olduğum kesinlikle söylenemez. Parayı 6 ayda bir ikiye katlama gibi bir becerim hele hiç yok. 🙂 Yine de disiplinli ve tutarlı bir yaklaşımla tasarruf ve yatırım yapmaya çalışıyorum ve şimdilik işler yolunda gibi görünüyor. Geleceğin ne getireceğini ise bilmiyorum. Sadece yürümeye devam edeceğim. Son olarak bu aralar blog olayına maalesef fazla zaman ayıramıyorum. Devamlı takip eden okuyucularımı bilgilendirmiş olayım.

Sağlıcakla kalın.

Copyright secured by Digiprove © 2020 Pintidegiltutumluyum