Bedava Para Verseler Alır mısınız?

Bedava Para Verseler Alır mısınız?

Bedava para teklif etseler alır mısınız sorusuna büyük bir ihtimalle pek çok kişi evet diyecektir. Bildiğiniz gibi son dönemde kamu bankalarının verdiği ihtiyaç ve konut kredilerinin faizleri enflasyonun altına düşürüldü. Yaşadığım yerde memur arkadaşlar hemen kredi çekip konut alımına yöneldiler. Mülk sahipleri de fırsatı kaçırmadı ve ciddi zamlar yaptılar tabi. 🙂 Ancak sosyal medyada bir şey daha dikkatimi çekti. Kimi arkadaşlar ‘uygun’ maliyetle aldıkları ihtiyaç kredileri ile hisse senedi yatırımı yapmaya başladılar. Bu şartlarda kredi çekip riskli varlıklara yatırım yapmak mantıklı mı sorusuna cevap aradım bu yazıda.

Bedava para kaça patlıyor?

Ünlü iktisatçı Milton Friedman‘ın bir sözü var: “There is no free lunch“. Bedava yemek yoktur diye çevirebiliriz. Nitekim alacağımız kredinin bir maliyeti var. Herhangi bir devlet bankasından, örneğin Vakıfbank’tan aylık %0,91 faiz oranından 60 ay vade ile 100.000 TL‘lik ihtiyaç kredisi çektiğimizi varsayalım. Bu kredinin maliyetini aşağıdaki tabloda görebilirsiniz. Toplam geri ödenecek tutar yaklaşık 137 bin TL gözüküyor. Ancak dipnottan maliyetin gerçekte bu rakamdan daha fazlaya patlayacağını anlıyoruz. 🙂 Yani yaklaşık yıllık ortalama %15 civarında bir maliyet söz konusu. Tabi bankayla aranız iyiyse, pazarlıkla daha düşük bir maliyet oranı da elde etmeniz olası. Ancak biz ilan edilen rakamlar üzerinden gidelim.

Vakıfbank ihtiyaç kredisi hesaplama aracı – 02/07/2020

Vakıfbank’ın internet sitesi ödeme planını da görmenizi sağlıyor. Aşağıdaki tablodan gördüğünüz üzere 60 ay boyunca aylık 2.280,64 TL‘lik bir ödeme yükümlülüğü ortaya çıkıyor.

Ödeme planı – 02/07/2020

Bedava para nerede?

Hani para bedavaydı? En az 37 bin TL maliyeti var dediğinizi duyar gibiyim. Kızmayın hemen. Eğer önümüzdeki 5 yılda enflasyon oranı yeterince yüksek çıkarsa bu bahisten karlı çıkacaksınız. Yani enflasyon borcunuzu eritmiş olacak. Zira paranın değeri düşerken büyük bir olasılıkla sizin maaşınız (geriden de olsa) enflasyonu takip ederek artacak. Aksi durumda yani enflasyon düşerse bu işten banka karlı çıkacak. Tabi bu bahis bireysel düzeyde geçerli. Toplumsal düzeyde baktığınızda siz kazançlı çıksanız bile bankanın zararının karşılanması lazım. Kamu bankaları zarar etmekle görevlendirilirse oluşan zarar da eninde sonunda genel bütçeden yani hepimizin vergileriyle karşılanır. Bu durumda borç almayan vergi mükellefinden borç alan kişiye servet transferi yapılmış olur.

Bedava para ile Eurobond alsak?

Neyse işin toplumsal kısmını bir yana bırakalım ve sadede gelelim. Aldığımız kredi ile nispeten risksiz bir yatırım yapıp Hazine Eurobond‘u alsak bu işten karlı çıkabilir miyiz? Bugün itibarıyla dolar kuru 6,85 TL. Üzerine kambiyo vergisi ekleyelim: 6,85 * 1,01 = 6,9185. 100.000 TL / 6,9185 = 14.454 dolar ediyor. Ödeme planına göre yıllık ödeyeceğimiz kredi ödemesi ise 2.280,64 TL * 12 = 27.367 TL. İhtiyatlı olalım ve her yıl kabaca bu miktar kadar anapara artı kupon geliri alabilecek şekilde İş Yatırım’ın yayımladığı Sabit Getirili Menkul Kıymetler Bülteni’ni esas alarak bir tahvil merdiveni oluşturalım.

Hazine Eurobondları – 3/07/2020
Kaynak: İş Yatırım

2022 yılından başlamak üzere aldığımız kredinin vade uzunluğunu esas alarak oluşturduğumuz 5 yıllık tahvil merdivenini aşağıdaki tablodan görebilirsiniz. Maliyetimiz 14.558 dolar oldu. Kredi ile elde ettiğimiz sermaye arasında kabaca 100 dolarlık kabul edilebilir bir fark var sadece.

5 yıllık tahvil merdiveni
5 yıllık tahvil merdiveni

Modelimizi oluşturalım

Şimdi temel olarak tahvil merdiveninden elde ettiğimiz nakit akışını kredi geri ödemelerinde kullanacağız. Ancak kredi TL cinsinden iken yatırımımız dolar cinsinden getiri sağlıyor. Yani bu kurgusal yatırımda kur riski alıyoruz. Dolayısıyla önümüzdeki 5 yılın kurunu tahmin etmemiz gerekiyor. Dolar/TL Kurunu Etkileyen Faktörler başlıklı yazımda kuru etkileyen esas faktörlerin iki ülkenin enflasyon ve faiz oranları arasındaki fark olduğunu belirtmiştim. Basitlik açısından faizlerin aynı kaldığını ve kurun ABD ve Türkiye arasındaki enflasyon farkı kadar hareket ettiğini varsayalım. Aşağıdaki tablonun sağ tarafından varsayımları görebilirsiniz. Ortalama olarak Türkiye’de enflasyon oranının %12, ABD enflasyonunu da %3 olarak aldım. Yani TL dolara karşı her yıl bir önceki yıla göre %9 değer kaybediyor. Bu durumda kurun alacağı değerleri modelin sağ tarafındaki Dolar/TL sütununda görebiliyorsunuz.

Modelimizin varsayımları
Modelimizin varsayımları

Bulgular

Bu varsayımlar altında tahvil merdiveninden elde ettiğimiz nakit akışını aşağıdaki tablodan gördüğünüz üzere tahmin ettim.

Tahvil merdiveninden elde edilen nakit akışı tahmini
Tahvil merdiveninden elde edilen nakit akışı tahmini

Sonucu aşağıda görüyorsunuz. İlk iki yıl, kredi geri ödemelerinde cepten biraz para koymak gerekecek gibi gözüyor. Genel olarak yaptığımız yatırımdan elde ettiğimiz getiri maliyetimizi aşıyor: özetle kardayız! Tabi bir kaç bin TL için bu çabaya girmeye ve risk almaya değer mi? Sizin cevabınız bilemiyorum ama bence değmez.

Sonuç - baz model
Sonuç – baz model

Duyarlılık Analizi

Enflasyon farkı artarsa

Şimdi biraz da varsayımlarla oynayalım. İlk olarak Türkiye’de enflasyon iyice kontrolden çıkarsa ne olur sorusuna cevap arayalım. Örneğin önümüzdeki 5 yılda ortalama enflasyon %20’ye fırlasın. Gördüğünüz gibi böyle bir senaryoda karınız patlıyor! Yani aslında bu bahse girenler enflasyonun çok daha fazla yükseleceği ihtimaline oynuyor.

Duyarlılık analizi – enflasyon farkı artarsa

Enflasyon farkı azalırsa

Şimdi tam tersi bir senaryoyu sayılara dökelim: Türkiye’de ki enflasyon ortalama %8’e düşsün. Aşağıdaki tablodan gördüğünüz üzere bu durumda zarar ediyoruz…

Duyarlılık analizi - enflasyon farkı düşerse
Duyarlılık analizi – enflasyon farkı düşerse

Kambiyo vergisi artarsa

Siyasi irade gidişattan hoşlanmadı diyelim. Kambiyo vergisini %1’den %2’ye çıkarttı. Bu durumda aşağıdaki modelden göreceğiniz üzere tahvil merdivenini oluşturmak için cepten ilave 200 dolar ateşlemeniz gerekecek… Diğer bir ifadeyle, karınızı bugünkü kur ile yaklaşık 1.300 TL azalacak.

Duyarlılık analizi - kambiyo vergisi artarsa
Duyarlılık analizi – kambiyo vergisi artarsa

Merkez bankası politika faizini artırırsa

Bu senaryoda kredimizi aldıktan hemen sonra siyasi iradenin uyguladığı ekonomi politikasını 180 derece değiştirdiğini ve ortodoks ekonomi politikalarına geri döndüğünü hayal edelim. Yani Merkez Bankası enflasyonu kontrol altına almak için kallavi faiz artışlarına gidiyor ve enflasyon kademeli olarak azalıyor. Doğal olarak Türk Lirası’da değerleniyor. Diyelim %10 değerlensin ve ortalama enflasyon da %5’e insin. Elimizdeki sermaye ile artık 16.000 dolar alabiliyoruz. Bu ek kaynakla da 2024 vadeli tahvilden bir fazla almış olalım. Gerçi tahvillerin fiyatları da biraz düşecektir piyasa faizlerindeki artışa bağlı olarak. Basitliği korumak adına bu olguyu görmezden gelelim. Sonuçta aşağıda gördüğünüz üzere bu senaryo da ciddi bir zarar söz konusu.

Duyarlılık analizi - politika faizi artarsa
Duyarlılık analizi – politika faizi artarsa

Bedava para ile hisse senedi alsak?

Modeli, tahvil üzerine kurmamın sebebi nakit akışının belirli olması ve vade sonunda anaparanın geri alınacak olması nedeniyle borçla işlem yapmak için daha az riskli olduğunu düşünmemdi. Tabi Eurobond tercihiyle kur riski almış olduk. Borsa İstanbul’da hisse de alabilirdik. Bu durumda kur riskimiz olmazdı. Ancak, hisse fiyatlarının gelecekte ne olacağını kimse bilemez. Şirketler iflas edebilir. Ayrıca, kar payı dağıtımı da şirket yönetiminin keyfine bağlıdır. Örneğin yakın bir arkadaşım 3-4 ay önce ciddi bir miktar kredi çekti. Amacı Tüpraş toplamaktı. Ancak Tüpraş hissesi düştü de düştü. 🙂 Sonuç itibarıyla eğer Tüpraş geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi kar payı dağıtmazsa kar etmek bir yana zararda olacak. Son aylarda Borsa İstanbul’da beklentilerin ötesinde bir değerlenme söz konusu oldu. Peki bu artış trendinin süreceğine emin olabilir miyiz? 2018’de olduğu gibi kur krizi olursa borsaya ne olur? Yada faizler ciddi ölçüde artırılmak zorunda kalınırsa?

Özetle

Bedava peynir fare kapanında olurmuş. Kredi çekip elde ettiğimiz kaynağı yatırım amacıyla gayrimenkul, hisse senedi veya tahvil almak için kullanmak aslında bir kumar. Bu bahisten para kazanıp kazanamayacağınız ise faiz oranları ile enflasyonun seyrine bağlı. Kişisel olarak bu bahse girmem. Zira huzuru, ilave getiriden daha değerli buluyorum. 🙂

Siz ne düşünüyorsunuz? Bu bahse girer misiniz?

Okuyucularıma Not

Pinti Değil Tutumluyum’a ilgi gösterdiğiniz için teşekkür ederim. Bu bloğu ayakta tutabilmek ve masraflarını karşılayabilmek için bağlı linkler kullanmaya karar verdim. Eğer burada yazdıklarımın size bir değer kattığını düşünüyorsanız, aşağıdaki linklere tıklayarak bana destek olabilirsiniz.

Ya da doğrudan bana bir kahve ısmarlayabilirsiniz: Buy Me a Coffee

Interactive Brokers ile 33 ülkede yer alan 135 piyasaya 23 farklı para birimi kullanarak erişebilirsiniz. Hisse senedi, tahvil, opsiyon, futures, FX ve fon işlemlerinizi çok düşük maliyetle yapabilirsiniz. Interactive Brokers hesabınıza para transferini Türkiye’de ki Türk Lirası hesabınızdan EFT yaparak gerçekleştirebilirsiniz. Bunun için Interactive Brokers hesabı açın.

Digiprove sealCopyright secured by Digiprove © 2020 Pintidegiltutumluyum

9 thoughts on “Bedava Para Verseler Alır mısınız?

  1. Kredi cekebilyor olsam bu bahse girerdim.

    60 ay vadeli bir ihtiyaç kredisi ile 100000 TL çekerdim. Bu parayı günlük vadeli bir hesapta tutardım veya aynı derecede risksiz ve çabuk nakte çevrilebilir ama görece daha karlı bir yatırım aracı bulup onu değerlendiririm.

    Burada bekleyen parayı kısa sürede birkaç badire daha atlatmasını olası gördüğüm ama uzun vadede yükselişini sürdüreceğine inandığım BIST ilk fırsat verdiğinde burada değerlendiririm. Zaten portfoyümde olan hisselerde lot sayımı ciddi oranda arttırmış olurum böylece. Şu anki durumumda portföy büyüklüğüm ikiye katlanmış olur.

    BIST tekrar normale döndüğünde de kar satışlarıyla ilk önce ödeyeceğim faizi sıfırlamaya çalışırım. Bunu başarabilirsem kafam daha rahat olacaktır sonrasında. Kendimi 100000 TL kredi çektim, 100000 TL ödeyeceğim gibi görebilirim.

    Bundan sonra kredi ödemelerimi krediyle satın aldığım hisselerde kar satışıyla yaparım. O ay veya dönem hisselerimin fiyatı maliyetimin altındaysa hem hisse satın alırım hem de kredi ödemelerimi cebimden yaparım.

    Krediyi kapatana kadar yukaridakileri tekrarlarım.

    Olası risklere bakarsak:

    BIST hiç giriş için fırsat vermeyebilir. Yani ben kredi çektikten sonra tam beş yıl boyunca sürekli yükselir. Günlük vadeliden gelen faiz arti ana paranın üstüne birazda cebimden para koyarak krediyi kapatmak zorunda kalırım.

    Fırsat olarak gördüğüm nokta, hatta kademeli alım yaparsam noktalar aslında buzdağının görünen kısmı olabilir ve düşüş sürekli devam edebilir. Bu durumda hem kredinin tüm maliyetini cebimden karşılamak zorunda kalırım. Hem de daha uzun vadede kademeli alım fırsatını kaçıracağımdan hisselerdeki maliyetimi düşüremem.

    Tabii ayrıca benim için olası olmayacağını düşündüğüm ama genel için geçerli riskler var. Örneğin kredi ödemeleri cepten ödenemeyecek duruma gelinebilir. Bu durumda çeşitli varlıklar zararına satılmak zorunda kalınabilir.

    Bunların hiçbiri yatırım tavsiyesi değil elbette. Kredi çekebilir konumda olsam daha çok risk analizi yapmaya çalışırım.

    1. Merhaba;

      Kişisel olarak riski minimize etmeyi seven bir yatırımcıyım. Tabi her yatırımcının risk toleransı farklı olabilir. Yattığınızda kafanız rahat olduktan sonra bu bahse girmekte bir sakınca olmayabilir. Yine de borçla riskli varlıklara yatırım için bir kere daha düşünün derim. Selamlar.

  2. bu iş ancak şu mantıkla yapılabilir: 20 yıl vadeli ortalama yıllık getirisi %7 civarı olan bir eurobond alırsın. öekeceğin 5 yıl vadeli destek kredisi ortalam maliyeti (masraflar ile birlikte) %14-15 civarı olacaktır. yani USD’nin yıllık %7-8 civarı TL’ye karşı değer kazanacağı kumarını oynarsınız :). 6-12 ay arası TL bir miktar USD’ye karşı değer de kazanabilir ve siz bir süre ciddi zarar yazarsınız. ama bu kadar uzun vadede illa ki para kazanırsınız. çünkü bu 20 yıl içerisindemutlaka hızlı bir devalüasyon olacaktır.

    ha bunu niye yaparım sorusunun esas cevabı şu: kredi oranları tarihi düşük seviyelerde. bu düşük oranla alacağım para ile yatırım yapabilceğim bir ürün yok şu an (malum ev araba hisse fiyatları fırladı zaten). böylece birikim yapma gücünüzü varsa bence bu yatırım yapılabilir. tabii 20 yıl sonra ben bu parayı ne yapayım diyorsanız o da ecvaplanması gereken farklı bir soru 🙂

  3. Bugünlerin en çok merak edilen konularından birine değinmişsiniz. Ben de tasarrufa yeni başlamış bir erken emeklilik adayı olarak bu konu üzerinde düşünmekteyim. Üç yılda geri ödeyeceğim 30000 TLlik (aylık 1000 TL toplamda 36000 TL geri ödeme) kredi çekmeyi düşünüyorum. eurobondlu, yüksek temettü verimi olan bir hisseli ve ucuz kalmış bir hisseli küçük bir deneme portfoyü oluşturma niyetindeyim. Önümüzdeki ay piyasayı izleyip nihai kararımı vereceğim 🙂 Bakalım.

    1. Merhaba,

      Öncelikle finansal bağımsızlık yolculuğunuzda başarılar diliyorum. Tecrübe edinmek için sanal portföy oluşturup, bu esnada biraz para biriktirme seçeceğiniz de var. Daha sonra biriktirdiğiniz meblağla devam edersiniz. Hem 3 yılınızı bağlamamış hem de faiz ödememiş olursunuz. Takdir sizin tabi. Bol kazançlar diliyorum.

  4. Ben bu kumarı aynı tarihte oynadım. Hatta kredi ödedikçe yeni kredi ve nakit avans çekerek aslında borcumu hiç ödemedim. Şuan hala borcum var fakat fazladan 800 bin piyasa değerli bir evim var. Enflasyon azalacak gibi durmuyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to top