Esnek Çalışma Düzeni Yalanı

Esnek Çalışma Düzeni Yalanı

Esnek çalışma kavramı ile yıllar önce yüksek lisans çalışmalarımda haşır neşir olmuştum. Tabi esnek çalışma kavramı derken uzaktan yada evden çalışmayı kastediyorum. Malum salgın hastalık nedeniyle ilk defa ciddi sayıda insan uzaktan çalışmak zorunda kaldı. Çeşitli sebeplerle tam günlük işte çalışmak istemeyen bireyler için harika bir alternatif olarak sunuluyordu o zamanlar. Sanırım şimdi de öyle sunuluyor. Ancak kazın ayağı öyle mi acaba? Daha geçen gün Bloomberg’te bir yazı okudum. Salgın nedeniyle eve kapanan ve uzaktan çalışmaya başlayanlar çalışanlar tükenmişlik sendromuna yakalanmışlar ve ofise gitmek istiyorlarmış. Sebebi de aşırı çalışma! Evet yanlış duymadınız. Ofis ortamına göre daha yoğun çalışmalarına yol açmış bu olağanüstü durum. Üstelik bir de aile sorumluluklarını yerine getirmeye çalışıyorlar. Yani çocuklarına da bakmaya çalışıyorlar, yemek ve temizlik yapıyorlar.

Photo by Yuris Alhumaydy on Unsplash

Esnek çalışma ve çalışma kültürü

Photo by Nicolai Berntsen on Unsplash

ABD’de ki durum biraz oradaki iş kültürü ile alakalı tabi. Zira Amerikan kültüründe iş her şeyden önce gelir. Ayrıca, iş bulmak kolay olduğu kadar işten çıkarılmakta çok kolaydır. Dolayısıyla, zamanını para karşılığı satanlar işvereni memnun etmek için epey uğraşmak durumundadır. Kanunlar da işverenlerin yanındadır. Zira oradaki hakim anlayışa göre işveren iş yarattığı için desteklenmelidir. Kapitalizmin kalesi olarak böyle bir ideolojik yaklaşım zaten beklenen bir şey. Neyse, insanlar salgın nedeniyle uzaktan çalışmak zorunda kalınca ve dışarıda çıkamayınca sabah 9’dan gece yarılarına kadar çalışmak zorunda kalmışlar. Çünkü benim tanıdığım kadarıyla Amerikalılar genellikle dürüst insanlar.

Photo by Taras Chernus on Unsplash

Konudan biraz sapacağım ama bu yalan mevzusunda düşündürücü bir anım var. Anlatmadan duramayacağım. Yıllar önce bir arkadaşımın daveti üzerine bir doğum günü kutlamasına gitmiştim. Arkadaşım yabancı olduğu için ortamda dünya karmasıydı. Amerikalısı, Almanı, Rusu, Endonezyalısı falan. Söz döndü dolaştı Türkleri nasıl bilirsinize geldi. Dünyanın farklı kültürlerinden bir sürü alakasız insan ağız birliği etmişçesine ‘yalancı‘ ve ‘sözüne güvenilmez‘ dedi. Durun hemen tepki vermeyin hede höde diye. 🙂 Zira bu yorumu maalesef başka ortamlarda başka yabancılardan da duymuştum. Gururuma dokunmuştu ilk kez duyduğumda ama düşününce de şöyle bir sonuca ulaştım. Bizim kültürümüzde kendi düşüncelerini açıkça söylemek ve ‘hayır’ demek hoş karşılanmıyor. O yüzden de yalan kabul görüyor maalesef bizim kültürde. Ayrıca, toplumun önemli bir kesiminde de ‘köylü kurnazlığı‘ kavramı ile ortaya çıkan ciddi bir ahlak sorunu olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla haklısınız deyip geçtim o davette.

Esnek çalışma ile özel hayat ve iş sınırlarının ortadan kalkması

E-posta, bulut bilişim gibi icatların yan etkileri

Photo by Webaroo on Unsplash

Konumuza geri dönersek teknolojik ilerleme iki yönlü keskin bir bıçak gibidir. Bir yandan daha önce yapamadığınız şeyleri kolayca yapmanızı sağlar. Diğer yandan sizi daha ‘verimli’ kılar. Tabi buradaki sorun etiniz ve sütünüzden kimin yararlandığı… Zira maaşlı çalışan olarak etinizden ve sütünüzden yararlananlar genellikle patronlar veya üst yöneticilerinizdir. Dolayısıyla ‘verimlilik’ artışından elde edilen faydayı da onlar cebe atar: daha fazla kar yada terfi olarak. Artan verimliliğinizden elde edilen fayda size kalıyorsa güzel tabi.

Photo by Marvin Meyer on Unsplash

Bilgi ve iletişim teknolojileri bir kök teknoloji olarak hem imalat sanayinde hem de hizmet sektöründe verimliliği artırıyor. E-posta mesela. Bir saniyede üzerinde çalıştığınız dosyayı iş arkadaşınıza veya müşterinize gönderebiliyorsunuz. 30 yıl önce 10 sayfalık bir yazıyı kopyalamak ise epey bir uğraşı gerektiriyordu. Evet her şey daha kolay. Evet bir kişi daha fazla iş yapabiliyor. Peki daha az mı çalışıyorsunuz? Tam tersine araştırmalar teknolojik ilerleme hızlandıkça insanların daha fazla ve daha yoğun çalıştığını gösteriyor. Teknolojinin çalışanlar açısından anlamı üzerine yazdığım şu yazıya bir göz atabilirsiniz.

Photo by Campaign Creators on Unsplash

Günümüzde bilgi ve iletişim teknolojileri işi, sizin ayağınıza getirerek daha fazla çalışmanıza sebep oluyor ve verimliliği artırıyor. Eskiden iş yerinden ayrıldığınız anda işi bırakırdınız. Artık iş, işyerinde kalmıyor. Zira beyaz yakalıysanız bilgisayarınızın olduğu her ortamda iş yapabilirsiniz. Üstelik iş anında e-postanızda, WhatsApp’ta veya sanal sürcünüzde. Görmedim deme şansınız yok. Ekstra ücret yok. Patronunuz daha fazla kazansın diye yada yöneticiniz terfi etsin diye en değerli varlığınızı yani kendi zamanınızı bedavaya veriyorsunuz. İşveren açısından harika. Çünkü birim üretim maliyeti düşüyor, kar artıyor. Olan size oluyor.

Photo by Frank Busch on Unsplash

Ulaşılabilir olmak laneti

Photo by Thom Holmes on Unsplash

Aslına bakılırsa bilgi ve iletişim teknolojilerindeki yenilikler zaman ve mesafe algılarımızı kökten değiştirdi. Cep telefonundaki bir uygulama ile anında dünyanın öbür tarafındaki bir arkadaşımızla gerçek zamanlı görüntülü görüşebiliyoruz. Ne kadar harika değil mi? Bu sorunun cevabı bakış açısına göre değişir ki bence her zaman erişilebilir olmak iyi bir şey değil. İlk olarak askerdeyken anladım bunu. 🙂 Bölük komutanı bir iki kez gece cepten arayıp nöbet kitlemişti yedek subay kardeşinize. Sürekli ulaşılabilir olmanın zararlarını patron sürekli hafta sonu dahil gece 9-10-11 ve hatta 12’de arayıp saçma sapan isteklerde bulununca daha da iyi kavradım. Bu tarz yöneticilerle henüz karşılaşmadıysanız merak etmeyin çalışma hayatınızın bir noktasında karşılaşırsınız mutlaka. Maaşlı bir çalışan yada bir borç kölesiyseniz çoğu zaman bu hadsiz davranışa uygun cevabı veremeyebilirsiniz… Bu durumda artık sadece hafta içi 8:00 – 18:00 arası değil, haftanın 7 günü 24 saat köleliğe devam edersiniz.

Yönetim esnek çalışma kapsamında kontrolü nasıl sağlıyor?

Photo by Minh Pham on Unsplash

Bilimsel yönetim sistemi Taylorism olarak bilinir. 19. yüzyılda Taylor denen Amerikalı bir mucit ve mühendis üretim ve verimliliği artırmak için bilimsel yönetim teknikleri kullanılmasını önermiştir. Aslında bu vatandaş elinde kronometreyle yapılan işleri bölüp parçaladı ve alt süreçler olarak ölçtü. Havuç (daha yüksek ücret) ve sopa (daha sıkı kontrol) teknikleri ile insanların üç-dört kat daha üretken kılınabildiği sonucuna vardı. Örneğin iş yerindeki birim amiriniz iş verir, sizi gözetler, hesap sorar, performansınız hakkında görüşünü insan kaynaklarına yollar falan. Sizde onu memnun etmek için çalışır durursunuz. Daha iyi bir örnek çağrı merkezleridir. Çağrı merkezleri emek sömürüsünün ve yönetimin ‘sopa’ teknikleri kullanımının zirve yaptığı yerlerdir. Yönetim çağrı merkezi çalışanının tuvalete çıkma gibi en temel insani ihtiyacını bile minimize etmeye çalışır…

Photo by Carl Heyerdahl on Unsplash

Peki ya müdürünüz yada amiriniz fiziksel olarak başınızda olmazsa ne olacak? Merak etmeyin bilimsel yönetim sistemi kapsamında onun da bir çaresi var. 🙂 Uzaktan çalışmayı öneren yöneticiniz yada patronunuz size “Merak etme. Benim için önemli olan işin belli bir zaman kadar bitmesi.” der. İş ve zaman planlaması konusunda kontrol sizdeymiş hissi uyandırır. Size söylemediği şey ise her zaman bilerek 8 saatte bitirebileceğinizden çok daha fazla iş verdiğidir. Böylece, başınızda bulunup kontrol etmesine gerek kalmaz. Bu yöntem tabi dolaylı ve incelikli. Türkiye’de gerçek bir patron uzaktan çalışmaya nasıl bakıyor diye sorabilirsiniz. Bu sorunun cevabını bir işadamı yanıtlamış, bir gazetede köşe yazarı arkadaşı da yazısında kaleme almış. 🙂 Takdir sizin…

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere sağlıcakla kalın.

Okuyucularıma Not

Pinti Değil Tutumluyum’a ilgi gösterdiğiniz için teşekkür ederim. Bu bloğu ayakta tutabilmek ve masraflarını karşılayabilmek için bağlı linkler kullanmaya karar verdim. Eğer burada yazdıklarımın size bir değer kattığını düşünüyorsanız, aşağıdaki linklere tıklayarak bana destek olabilirsiniz.

Ya da doğrudan bana bir kahve ısmarlayabilirsiniz: Buy Me a Coffee

Interactive Brokers ile 33 ülkede yer alan 135 piyasaya 23 farklı para birimi kullanarak erişebilirsiniz. Hisse senedi, tahvil, opsiyon, futures, FX ve fon işlemlerinizi çok düşük maliyetle yapabilirsiniz. Interactive Brokers hesabınıza para transferini Türkiye’de ki Türk Lirası hesabınızdan EFT yaparak gerçekleştirebilirsiniz. Bunun için Interactive Brokers hesabı açın.

Digiprove sealCopyright secured by Digiprove © 2020 Pintidegiltutumluyum

4 thoughts on “Esnek Çalışma Düzeni Yalanı

  1. Yazılarınız akıcı ve çok güzel. Sizi takip ettiğim için şanslı hissediyorum. Keşke zamanınız olsa da daha fazla paylaşım yapsanız.

    1. Teşekkür ederim Selman Bey. Maalesef yazmaya ayırabileceğim vakit çok az. Yine de elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Selamlar.

  2. Çok güzel yazılar yazıyorsunuz. Evden çalışmada baskı ve iş temposu çok arttı. Bunun sebebi işveren ve yöneticiler dışında , çalışanında kendi üzerinde hissettiği psikolojik baskıdan kaynaklandığını düşünüyorum. Teknoloji ve dijitalleşme insanın daha çok izlenir olmasına sebep oldu.Kaçta pc sini açtın kapadın, bilgisayar başında mısın değilmisin vb. Bu da çalışanı evde hücre hapsinde yaşayan zihinsel kölelere çevirdi.

    1. Maalesef haklısınız. Şu an uzaktan çalışıyoruz sözde. Ama şehir dışına çıkılmasın diye haftada bir iki gün nöbet koyuyorlar. Bilgisayarların açık olup olmadığını sürekli izliyorlar. Tabi arada sabah ve akşam saatlerinde toplantıları da unutmayalım. 🙂 Teknolojik ilerleme her zaman iyi bir şey değil maalesef…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to top