
Bu yazıda Bist 100 hakkında düşüncelerimi sizlerle paylaşacağım. Aslında, getiri oranlarını incelediğim yazımda Bist 100’ün tarihsel getiri oranınından bahsetmiştim. Modern Portföy Teorisi ve ETF – Exchange Traded Funds başlıklı yazılarımda da borsanın tarihsel ortalama getirisinin düşük olması nedeniyle uzun vadeli pasif al ve unut stratejisini karlı bulmadığımın ipuçlarını vermiştim. Hisse senedi portföyümün durumunu açıkladığım yazıda da hisse seçme kriterlerimi ve uzun vadeli yatırım için yurtdışı sermaye piyasalarının daha iyi olacağını düşündüğümü aktarmıştım. Şimdi Bist 100’e daha yakından inceleyerek neden böyle düşündüğümü açıklayayım.
Bist 100 ve enflasyon
TL ile Bist 100
Bloğa yazdığım ilk yazının başlığı ‘Enflasyon ve Para‘ idi. Konu seçimim bilinçli bir tercihdi. Çünkü bir yatırımcı için en büyük tehlikenin enflasyon olduğunu düşünüyorum. Enflasyon bilinçli olmayan yatırımcının gözlerinin önüne perde çeker. Bu perde ‘para ilüzyonu‘ olarak adlandırılıyor. Enflasyon aynı zamanda bir vergidir. Siyasi irade makamını korumak için doğrudan vergi koyamıyorsa enflasyonun yükselmesine müsaade eder. Türkiye’deki yüksek enflasyonun en önemli sebebinin de siyasi tercihin bu yönde olması olduğunu düşünüyorum. Yüksek enflasyona sahip bir ekonominin uzun dönemde sağlıklı bir şekilde büyümesini bekleyemeyiz. Çünkü gelir dağılımını bozarak büyük kitlelerin alım gücünü zamanla azaltır. Doğal olarak şirketlerin büyüme potansiyelini düşürür. Ayrıca, yüksek enflasyon muhasebe kayıtlarını anlamsızlaştırır; yatırımcıların şirketlerin gerçek değeri hakkında sağlıklı bir değerlendirme yapmasını engeller ve yatırım için öngörülebilirliği ortadan kaldırır. Bu yüzden gelişmiş ülkeler gerekirse belli bir süre büyümeden vazgeçerek önce enflasyonu kontrol altına alırlar.

Enflasyonun bir yatırımcı açısından ne kadar yanıltıcı olabileceğini Bist 100 endeksi üzerinden göstermek için kısa bir çalışma yaptım. Endekse ilişkin verileri Yahoo Finance‘dan elde ettim. Esas aldığım kapanış değerlerinin hisse bölünmelerine ve kar payı dağıtımlarına göre ayarlanmış olduğunu not edeyim. Türkiye İstatistik Kurumu’ndan elde ettiğim 2003 yılı bazlı TÜFE verilerini kullanarak endeks değerlerini enflasyondan arındırdım. Sonuç olarak, oluşturduğum grafikte Bist 100’in nominal yani cari değerinden tarihsel değerlerini ve 2003 fiyatlarıyla yani enflasyondan arındırılmış tarihsel değerlerini görüyorsunuz. Enflasyonu hesaba katmadan baktığınızda 2003’ten 2018’e kadar Bist 100 endeksinin neredeyse 9 kat artarak 11.574 puandan 95.674 puana çıktığını görüyorsunuz. Ama sabit fiyatlarla baktığınızda 15 yılda artış oranı TL bazında sadece 2 kat! Yani 9 katlık artışın büyük bir kısmı enflasyondan kaynaklanmış. Dolayısıyla, paranın zaman içindekini değer kaybını dikkate almayacak bir hesap, yatırımcının hatalı kararlar almasına sebep olabilir.

Dolar ile Bist 100
Yüksek enflasyon nedeniyle hesap kitabımı dolar ile yapacağımı ilk yazımdan itibaren duyurmuştum. O halde Bist 100’ü dolar bazında incelemeye başlayalım. Yabancı bir yatırımcı gözüyle bakalım. Hayali yatırımcımız 1995 yılında Bist 100 almış ve 2018 yılına kadar unutmuş olsun. TCMB elektronik veri dağıtım sisteminden elde ettiğim aylık Dolar/TL kurunu kullanarak endeksi dolar bazlı hale getirdim. Enflasyon ABD’de de var. Düşük ve kontrol altında olsa da özellikle uzun vadeli yatırımlarda dikkate almak gerekiyor. Bu nedenle, ABD tüketici fiyatları endeksini Federal Reserve Bank of St. Louis‘in sitesinden indirdim. Bu verileri kullanarak dolar bazlı Bist 100 endeksini enflasyondan arındırdım. Aşağıdaki şekilde sonucu görüyorsunuz. 1995 – 2018 yılları arasında Bist 100 dolar bazında cari fiyatlarla sadece %57,1 artmış. Ancak dolardaki değer kaybını dikkate aldığımızda hayali yabancımızın hayali yatırımı 23 yılda değer kaybediyor: endeks 11.172’den 10.503’e düşüyor. Yani yaklaşık %6’lık reel zarar var.

Bist 100’in getiri oranı
Aşağıdaki şekilde dolar bazında Bist 100’ün aylık getiri oranlarının grafiğini görüyorsunuz. Üşendiğim için dolar değerlerini enflasyondan arındırmadığım notunu düşeyim. Grafikten görüldüğü üzere dalga boyları zaman içerisinde ekonominin genel gidişatına göre değişiyor. Özellikle 2000 yılı öncesi bazı aylarda %50’lik bir artışların azalışların olması dikkat çekiyor. Getiri oranlarının 2000’li yılların ortasına doğru azaldığı anlaşılıyor. Gerçi, dalga boylarının son bir kaç yılda daha önceki yıllara göre arttığını da grafikten görebilirsiniz.

Şimdi aylık getiri oranlarının histogramını oluşturarak dağılımına bakalım. Aşağıdaki şekilden görüldüğü üzere ortalaması sıfıra yakın pozitif bir yerde. Tam rakam vermek gerekirse 1995 – 2018 arası dönemi kapsayan veri setinde aylık ortalama getiri oranı %0,88 diyebiliriz. Veri setinin standart sapmasını da aşağıdaki tablodan görebilirsiniz. Histograma dönersek aylık getiri oranı dağılımı, ortalamasının etrafında tam simetrik değil ama normal dağılıma epey benziyor denilebilir.


Aşağıdaki grafikte dolar bazında Bist 100’ün yıllık getiri oranları görülüyor. Genel olarak, negatif getiri oranlarının ekonomik krizlerle örtüştüğünü söyleyebiliriz. Kırmızı çizgi ortalama yıllık getiriyi gösteriyor. Diğer çizgiler +, – standart sapmalar. Bist 100 endeksinin 1996-2018 yılları arasında dolar bazında cari fiyatlarla bileşik yıllık büyüme oranı %3,3 olarak gerçekleştiğini daha önceki bir çalışmamda hesaplamıştım.

Bist 100 ucuz mu pahalı mı?
Borsa İstanbul’da hisselerin önemli bir kısmı bildiğiniz üzere yabancılarda ve onlarda kararlarını dolar bazlı getiri oranı beklentilerine göre alıyorlar. İkinci olarak, yukarıda açıkladığım gibi yüksek enflasyon TL’de ki değer kaybını çok artırdığı için borsa analizlerini dolar bazlı yapmak en doğrusu diye düşünüyorum. Aslında kitaba uygun iş yapmak istersek, yazının ilk başında yaptığım gibi, Bist 100’ün cari dolar cinsinden değerlerini de enflasyondan arındırmamız lazım. Ama amacım açısından fark ettirmediği için cari dolar fiyatlarını kullanarak aşağıdaki grafiği hazırladım.
Aşağıdaki grafikte Bist 100’ün regresyon trendini ve standart sapmalarını görüyorsunuz. Eğer gözlemler normal dağılıyorsa, herhangi bir gözlemin iki standart sapma aralığında olma olasılığı yaklaşık %95 demektir. Bu bandın dışında olma olasılığı ise yaklaşık %5’tir. Ayrıca, normal dağılım ortalamasının etrafında simetrik dağılır. Yani gözlemin, ortalamanın iki standart sapmasından daha düşük olma olasılığı yaklaşık %2,5’tur. Borsa 2018 sonu itibarıyla bu seviyede… Yani ucuz. Aslında 1995’ten bu yana en düşük seviyesinde desek daha doğru olur. Daha aşağıya gidebilir mi? Olasılığı az ama gidebilir. Bununla birlikte, siyasetçiler ekonomi politikasında geçmiş politikalardan radikal bir şekilde ayrılırsa geçmiş verilere bakarak bir yorum yapmanın yanlış olacağını vurgulamakta fayda görüyorum.

Bist 100 ile S&P 500 karşılaştırması
Bist 100’ün performansını S&P 500 ile karşılaştırdığımızda neden al ve unut temalı uzun vade stratejisinin Borsa İstanbul’da işe yaramayacağını anlıyoruz. Aşağıdaki grafikte dolar bazlı cari fiyatlar esas alınarak iki endeksin artış oranları görülüyor. Başlangıç değeri iki endeks için de 100. 1995 – 2018 arası dönemde Bist 100 sadece %57,1 artarken S&P 500 5 kattan fazla artmış! Bist 100 sadece 2007 ve 2013 yılları arasında ki dönemde uzun bir süre S&P 500’ün üzerinde bir performans sergilemiş görünüyor. Nedenine gelince: 2008 krizinin ardından FED, faizleri sıfırlayıp 4 trilyon dolar para basarak ABD ekonomisini kurtarırken gelişmekte olan ülkelerin varlık piyasalarını bir balon gibi şişirdi. FED, 2013 yılında para politikasını tersine çevireceğini ilan edince de güm… En azından ‘lale devrini’ sürdürmek isteyen siyasetçiler nedeniyle Türkiye’de böyle oldu.

Yabancılar niye Borsa İstanbul’da?
Bist 100’ün döngüsel karakteri
Borsa İstanbul’da uzun vadeli pasif al ve unut stratejisi işe yaramıyor. S&P 500’ün uzun vadeli getirisi Bist 100’ü 5’e katlıyor. O halde yabancılar neden Borsa İstanbul’da ki hisselerin %64’ünü satın alıp ellerinde tutuyorlar? Benim aklıma birkaç açıklama geliyor. Öncelikle Borsa İstanbul’da ki uluslararası sermaye büyük fonlara ait. Onların portföylerinde gelişmekte olan ülkelerin payı çok düşük. O payda Türkiye benzeri 10-20 ülkenin sermaye piyasalarına dağılıyor. Dolayısıyla, yabancıların Türkiye’deki yatırımları tamamen buhar olup uçsa tökezlerler. Ama yollarına da devam ederler. Yani aldıkları risk çok düşük. İkinci olarak, yabancılar Borsa İstanbul’da ki hisselere uzun zaman önce kendilerine göre oldukça düşük bir parasal büyüklükle girdiler. Hisseler değerlendikçe ve TL dolara karşı değer kazandığı dönemlerde bir miktarını satıp, kar transferi yapıyorlar. TL değer kaybedip hisseler ucuzlayınca da sattıklarını yerine koyuyorlar. Yani orta vadeli aktif portföy yönetimi yapıyorlar diye düşünüyorum.
Bu stratejiyi mantıklı kılan Türkiye ekonomisinde belli periyotlarla görülen sert iniş çıkış döngüsüdür. Doğal olarak Bist 100’de genel ekonomik durumla birlikte hareket ediyor. Aşağıdaki grafikte cari dolar bazlı Bist 100 verilerini trendinden ayrılmış halini görüyorsunuz. Endeks sıfırın etrafında döngüsel bir hareket sergiliyor. 2001, 2009 ve 2018’deki çöküşleri açıkça görebilirsiniz. Türk ekonomisindeki ekonomik çöküşler genellikle yapısal sebepler ve yanlış ekonomi politikalarından kaynaklanıyor. Grafikte yer alan veri seti döneminde de 2009 krizi hariç diğer çöküşlerin kaynağı içeriden diyebiliriz.

Orta vadede potansiyel getiri oranı ne kadar?
İncelediğim veri seti kapsamında Bist 100’ün 2019 Mart değeri dolar bazında değeri 17.549,42. Uzun dönem trendinde hareket etseydi 36.230,06 olacaktı. Şimdi bir senaryo oluşturalım. Hayali Bist 100 hissemizi kademeli olarak aldığımızı ve ortalamamızın trend değerinden (-) 1,5 standart sapma altında olduğunu varsayalım. Yani ortalama maliyetimiz (27.405,25 + 18.580,4) / 2 = 22.992,83 oluyor. 4 yıllık vadede işlerin düzeldiğini ve hissemizi trend değerinin üzerinde (+) 1,5 standart sapma ortalama ile sattığımızı varsayalım. Yani 2023 Mart ayı itibarıyla ortalama satış fiyatımız (49.266,95 + 58.055,27) / 2 = 53.661,11 oluyor. Ayrıca, işlem maliyetlerini de basitlik açısından sıfır olarak alalım. Bu senaryoda 4 yıllık toplam karımız %133,4 oluyor. Yıllık ortalama karımız ise basit mantıkla yaklaşık 133,4/4 = 33,4 olarak gerçekleşiyor. Dolar bazında yıllık %33,4 getiri oranı hiç fena değil. Bist 100’deki artışın bir kısmının TL cinsinden değer kazanımından gelirken önemli bir kısmının da TL’nin dolara karşı değerlenmesinden geleceğini varsayabiliriz.

Tabi bu senaryo biraz fazla iyimser. Ama bu strateji ile daha ihtiyatlı bir senaryoda bile dolar bazında ciddi getiri elde etme olasılığı var. Tabi ekonomi, senaryomuzda öngörüldüğü şekilde kısa bir sürede eskiden olduğu gibi hızla iyileşirse. Zira geçmiş dinamiklerin devam edeceğinin bir garantisi yok. Sonuç olarak geleceği kimse bilemez.
Okuyucularıma Not
Pinti Değil Tutumluyum’a ilgi gösterdiğiniz için teşekkür ederim. Bu bloğu ayakta tutabilmek ve masraflarını karşılayabilmek için bağlı linkler kullanmaya karar verdim. Eğer burada yazdıklarımın size bir değer kattığını düşünüyorsanız, aşağıdaki linklere tıklayarak bana destek olabilirsiniz.
Ya da doğrudan bana bir kahve ısmarlayabilirsiniz: Buy Me a Coffee
Wise (eski adıyla TransferWise) hesabı ile yurtdışı aracı kurumlara düşük maliyetli para transferi yapmak için: Wise hesabı açın.
Interactive Brokers ile 33 ülkede yer alan 135 piyasaya 23 farklı para birimi kullanarak erişebilirsiniz. Hisse senedi, tahvil, opsiyon, futures, FX ve fon işlemlerinizi çok düşük maliyetle yapabilirsiniz. Interactive Brokers hesabınıza para transferini Türkiye’de ki Türk Lirası hesabınızdan EFT yaparak gerçekleştirebilirsiniz. Bunun için Interactive Brokers hesabı açın.
çok doğru tespitler yapmışsınız hocam.
eklemem gerekirse yabancıların türk borsasındaki varlığının en büyük nedeni swaplardır. türkiye’de iş yapan yabancı firmalar(özellikle bankalar) türk lirası bulundurmak zorunda, onlar da bu paralarla borsadaki büyük firmaların çoğunluk hisselerini alıyorlar. 2018 dolar krizinde de bu firmaların elinde tuttuğu TL’yi sattığında aslında bu durumun ne kadar tehlikeli olabileceğini gördük.
Güzel bir noktaya parmak bastınız. Katkınız için teşekkür ederim.
Teşekkür ediyorum
Türkiye’de, pek çok başka konuda olduğu gibi, borsa konusunda orijinal ve işlevsel içerik/data üreten pek yok. Tüm web siteleri aynı şeyleri tekrar ediyor. BİST 100 ile ilgili enflasyondan arındırılmış veri araken yazınızı buldum. Değerli bilgiler için çok teşekkür ederim. Sizin blogunuz ve başka birkaç kaynak dışında bu konuda uzun dönemli grafik bulamadım. Bu konuda acemi olduğum için belki ben bulamadım, bilemiyorum. yazıda verdiğiniz tabloların güncel (2023) versiyonlarını nereden bulabiliriz? Veya yazıyı güncellemeyi düşünür müsünüz:)
Merhaba İbrahim Bey;
Yazıyı güncellesemde değişen bir şey olmaz. Şu an Bist 100 belki reel ABD Doları bazında şu an biraz pozitif olabilir. Ama yeterince beklerseniz tarihsel ortalamasına döner. 🙂 Bununla birlikte, bazı hisseler reel dolar bazında iyi getiri sağlamış. Bunları incelediğim yazılarım var. Tabi geleceği bilmek olanaksız. Gelecekte prim yapabilecek bu tarz hisseleri bulabilirseniz reel dolar bazında iyi getiri sağlayabilirsiniz. Yada Türkiye ekonomisinin iniş çıkış döngülerinden yararlanarak kurumsal büyük şirketleri ucuzken yakalamaya çalışabilirsiniz. Ben bu yöntemi tercih ediyorum şahsen. 🙂 Bol kazançlar diliyorum.