
Coğrafi arbitraj yaparak hem tasarruf edip hem de bütün dünyayı gezebileceğinizi söylesem ne dersiniz? Coğrafi arbitraj da nedir dediğinizi duyar gibiyim. Coğrafi arbitraj, farklı lokasyonlardaki satın alma gücü farklarından yararlanma stratejisi diye tanımlayabilirim. Şöyle düşünün: dolarla kazanıyorsunuz ama Türkiye’de yaşıyorsunuz. Dolar cinsinden aldığınız maaş söz gelimi ABD’de size mütevazi bir hayat standardı sunarken, Türkiye’de aynı maaş size üst sınıf bir hayat standardı sağlıyor. Çünkü TL’nin dolara karşı değeri düşük. Dünyada finansal bağımsızlık için birikim aşamasında olan yada finansal bağımsızlığınızı elde etmiş olan pek çok kişi bu stratejiyi bilinçli bir şekilde uyguluyor. Kimisi tasarruf oranını yükselterek finansal bağımsızlığa daha kısa sürede ulaşmayı hedeflerken kimisi de finansal bağımsızlığını elde ettikten sonra giderlerini daha düşük tutmak için coğrafi arbitraj yapıyor. Bazıları ise bunu yaşam tarzı olarak belirleyip, sürekli olarak dünyayı turluyor!
Mekansal bağımsızlık

İstediği yerde yaşayıp çalışan şanslı azınlık dışında maaşlı çalışanların çoğu işleri neredeyse hayatlarını da orada geçiriyor. İstanbul ve Ankara gibi metropoller deniz kıyısında yaşama hayalleri kuran beyaz yakalılarla dolu. Yılda bir iki kez gidilen deniz tatilini saymazsak pek çok çalışan için bu istek hayal olarak kalmaya devam edecek. Bizi olduğumuz yere bağlayan görünmez zincirin ne olduğunu ise hepimiz biliyoruz: hayatımızı idame ettirmek için maaşlı bir işte çalışma mecburiyeti. Tabi yaşamak istediğiniz yerde iş bulun diyenler çıkabilir. Türkiye gerçeğinde her bordro mahkumunun bunu gerçekleştirmesinin zor olduğunu düşünüyorum. Sözgelimi Antalya, Bodrum, Muğla veya İzmir ne kadar beyaz yakalı istihdamı kaldırabilir ki. Finansal bağımsızlığa kavuştuğumuzda aynı zamanda mekansal açıdanda özgürleşeceğiz. Gerçekten yaşamak istediğimiz bir yerde yaşasak daha mutlu olmaz mıydık?
Vergi avantajı

‘Vergi giderimi nasıl azaltabilirim?‘ başlıklı yazımda üzerimizdeki adaletsiz vergi yükünü azaltmak için uygulayabileceğimiz stratejilerden birisini de ikâmetgahımızı yurtdışına taşımak yani coğrafi arbitraj olduğundan bahsetmiştim. Finansal bağımsızlık sürecinin birikim aşamasında tasarruf ve vergi avantajı olan finansal yatırım araçlarını kullanarak vergiden tasarruf edebileceğimiz gibi emeklilik döneminde de dolaylı vergi oranları Türkiye’ye göre daha makul ülkelerde yaşayarak adaletsiz dolaylı vergi yükünden kaçınabiliriz. ‘Vergi: En Yüksek Gider Kalemi‘ başlıklı yazımda sizlere gösterdiğim üzere ülkemizde bordro mahkumlarının üzerinde maaş düzeyi ne olursa olsun %50’ye yakın bir vergi yükü var. Ayrıca, yurt dışında 6 aydan uzun süre yaşayan Türk vatandaşları dar mükellef tanımına alınmış olup, Türkiye’de kazandıkları menkul kıymet sermaye iratları için gelir vergisi beyannamesi verme zorunlulukları da bulunmuyor. Yani Türkiye’de ki hisse senedi, Eurobond vb. varlıklardan oluşan portföyünüzün getirisinden bir kuruş vergi ödemenize gerek yok.
Yurtiçi coğrafi arbitraj
İstanbul – Eskişehir

Photo by Serkan Turk on Unsplash

Photo by Abdelmalek Bensetti on Unsplash
Coğrafi arbitrajı hem birikim aşamasında hem de emeklilik aşamasında yurtiçinde kullanabiliriz. Çünkü alım gücü coğrafi olarak Türkiye’nin içinde de aynı değil. Alım gücü düşük olursa fiyatlarda mecburen düşük olmak zorunda. Yaşamı idame ettirme maliyeti farklılığına örnek olarak İstanbul ve Eskişehir karşılaştırması yapalım. Teknoloji sağolsun. İnternette kullanıcı verileriyle oluşturulan farklı ülke ve şehirler için yaşama maliyeti endeksi hesaplayan ve karşılaştırma olanağı sunan çeşitli siteler var. Aşağıdaki şekilde Numbeo sitesini kullanarak yaptığım İstanbul ve Eskişehir karşılaştırmasının sonucunu görüyorsunuz. Buna göre aynı hayat standardını tutturmak için İstanbul’da aylık 11.000 TL gerekirken Eskişehir’de 8.750 TL yeterli. Yani İstanbul’da yaşayan biri finansal bağımsızlığını elde edip emeklilik aşamasında Eskişehir’e yerleşirse 2.250 TL yani mevcut harcama düzeyinden %20,5 oranında tasarruf yapabilir! Daha küçük ve alım gücünün daha düşük olduğu yerlerde bu tasarruf miktarının daha büyük olacağını tahmin edersiniz.

Kaynak: https://www.numbeo.com
Finansal bağımsızlığa etkisi
Finansal bağımsızlığa giden yolun birikim aşamasında ise eğer aynı ücret düzeyini söz gelimi Eskişehir’de koruma imkanınız varsa sadece lokasyon değiştirerek tasarruf oranınızı ciddi bir oranda artırabilirsiniz. Peki bu ek tasarruf finansal bağımsızlığı elde etme sürecinde size kaç yıl kazandırır? ‘Finansal özgürlüğe erişmek İçin ne kadar para gerekli?’ başlıklı yazımda yer verdiğim modeli kullanarak hesaplayalım. Hane halkı gelirimizi aylık net 20.000 TL varsayalım. Aylık giderimiz ise 11.000 TL olsun. Diğer varsayımlar aynı kalsın. Bu varsayımlar altında finansal bağımsızlığımızı 18 yılda erişebileceğimizi aşağıdaki şekilde yer alan excel modelinden görebilirsiniz.

Şimdi İstanbul’dan Eskişehire taşındığımızı ama gelirimizi ve hayat standardımızı aynı şekilde koruduğumuzu varsayalım. Bu durumda her ay ilave 2.250 TL tasarrufumuz olacak. Ek tasarruf dışında yukarıdaki modelimizdeki tüm diğer varsayımlar aynı kalsın. Aşağıda şekilden görüldüğü üzere bu durumda finansal bağımsızlık için gereken süre 13 yıl! Yani sadece İstanbul’dan Eskişehir’e taşınmayı planlayarak ve hayat standardımızı düşürmeden finansal bağımsızlığa erişme süremizi tam 5 yıl öne almış olduk!

Yurtdışı coğrafi arbitraj

Photo by Dan Polishchuk on Unsplash
İstanbul (Türkiye) – Lviv (Ukrayna)

Photo by Kayra Sercan on Unsplash
Finansal bağımsızlığı elde ettiniz ama evde oturmak canınıza sıkıyor diyelim. Dünyayı görmek istiyorsunuz. Hem dünyayı görüp hem tasarruf yapabilirsiniz. Tek yapmanız gereken bir turist gibi değil, o ülkenin bir yerleşik vatandaşı gibi davranmak. Yani bir kaç günlük değil uzun süreli örneğin 6 ay orada ikamet etmek. Ukrayna’nın Lviv kentinde kısa bir süreliğine yaşamak istediğimizi varsayalım. Niye Lviv derseniz iki ülke para birimi ve alım gücü arasındaki fark nispeten yüksek olduğu için seçtim. Aşağıdaki şekilde yine Numbeo sitesini kullanarak yaptığım İstanbul ve Lviv karşılaştırmasının sonucunu görüyorsunuz. Buna göre aynı hayat standardını tutturmak için İstanbul’da aylık 11.000 TL gerekirken Lviv’de 9.569 TL yeterli. Aylık tasarrufunuz ise 1431 TL. Yani hem yabancı bir ülkede yaşayarak farklı bir hayat deneyimi elde edebilir hem de tasarruf yapabilirsiniz.

Kaynak: https://www.numbeo.com
Finansal bağımsızlığa etkisi
Yurtdışı gezilerimden birinde İrlandalı genç bir çift ile tanışmıştım. Dünyayı geziyorlardı. Birisi oyun senaryosu yazıyor diğeri senaryoyu yazılıma döküyordu. Yani evden çalışma imkanı olan şanslı azınlıktansanız hem çalışıp hem tasarruf edip hem de dünyaya gezmek mümkün. Şimdi İstanbul’dan yazılımcı bir arkadaşımızın finansal bağımsızlık sürecinin birikim aşamasında Lviv’e yerleştiğini aylık net 20.000 TL’ye uzaktan çalıştığını varsayalım. Peki bu ek tasarruf finansal bağımsızlığı elde etme sürecinde arkadaşımıza kaç yıl kazandırır? Diğer tüm varsayımlarımız aynı iken İstanbul yerine Lviv’de yaşayıp çalışan yazılımcı arkadaşımız finansal bağımsızlık yolculuğunu 15 yılda tamamlayacağını aşağıdaki şekilden görüyorsunuz. Yani bu hayali arkadaşımız yaşadığı ülkeyi değiştirerek finansal bağımsızlığa erişme süresini tam 3 yıl kısaltmış oldu.

TL değerliyken yurtdışı coğrafi arbitraj yapın

Bu aralar yurtdışı arbitraj yapma imkanı TL’nin değeri tarihi düzeyde düşük olduğu için maalesef kısıtlı. TL’nin değerindeki dalgalanmayı reel efektif döviz kuruna bakarak görebiliriz. Yandaki grafikte yeşil çizgi ortalamayı, kesikli çizgiler ise standart sapmaları gösteriyor. Ortalama değer 100,3. Yeşil çizginin üzeri TL’nin Türkiye’nin ticari partnerlerinin paralarına göre değerli olduğu bölgeyi, yeşil çizginin altı ise daha değersiz olduğu bölgeyi gösteriyor. 2019 yılı itibarıyla maalesef TL’nin değeri gösterge verilerinin toplanmaya başladığı tarihten itibaren en düşük seviyesinde! Ancak, önümüzdeki 5-10 yılda ekonomik durum iyiye gider ve TL’nin değeri uzun dönem ortalamasına yakınsarsa ciddi ölçüde tasarruf yapmamızı sağlayan coğrafi arbitraj imkanları ortaya çıkacaktır. Egzotik tropikal yerleri merak edenler, bavullarınızı hazırlarken mayonuzu unutmayın.

Okuyucularıma Not
Pinti Değil Tutumluyum’a ilgi gösterdiğiniz için teşekkür ederim. Bu bloğu ayakta tutabilmek ve masraflarını karşılayabilmek için bağlı linkler kullanmaya karar verdim. Eğer burada yazdıklarımın size bir değer kattığını düşünüyorsanız, aşağıdaki linklere tıklayarak bana destek olabilirsiniz.
Ya da doğrudan bana bir kahve ısmarlayabilirsiniz: Buy Me a Coffee
Interactive Brokers ile 33 ülkede yer alan 135 piyasaya 23 farklı para birimi kullanarak erişebilirsiniz. Hisse senedi, tahvil, opsiyon, futures, FX ve fon işlemlerinizi çok düşük maliyetle yapabilirsiniz. Interactive Brokers hesabınıza para transferini Türkiye’de ki Türk Lirası hesabınızdan EFT yaparak gerçekleştirebilirsiniz. Bunun için Interactive Brokers hesabı açın.
Dar mükellef olmak için ikametgahınızı yurtdışına alıp, bir takvim yılı içinde Türkiye’de 6 aydan az kalmanız yeterli sanırım. Yukarıda yanlışlıkla 6 yıl yazılmış.
Merhaba Metin Bey,
Dikkatiniz için teşekkürler. Sehven yapılan hatayı düzelttim. Selamlar;
Çok teşekkürler
Merhaba,
Yazıda dar mükellefler için Türkiye’deki hisse senedi, Eurobond vb. varlıklardan oluşan portföyün getirisinden vergi ödenmesine gerek olmadığını belirtmişsiniz.
2023 yılında yayınlanan “Menkul Semaye İradı Elde Eden Mükellefler İçin Vergi Rehberinde” dar mükellefler için şöyle bir ifade var: “Türkiye’de elde ettiği gelirin tamamının kesinti suretiyle vergilendirilmiş menkul sermaye iratlarından ibaret olması halinde bu gelir için beyanname verilmeyecektir.”
Temettü geliri %10 stopaj kesildiği için bu kapsama giriyor diye düşünüyorum ama Eurobond kuponları kesinti suretiyle vergilendirilmediği için bu kapsama girmez gibi geldi bana. Siz ne dersiniz?
Teşekkürler.
Eurobondlarda stopaj yoktur. Elde ettiğiniz kupon geliri (diğer menul semaye iratlarıyla birlikte) belli bir limiti aşarsa beyan usülü vergi ödersiniz. Dar mükellefler için böyle bir limit yok. Yani vergi ödemiyorsunuz. Selamlar.
Teşekkürler.